7 Ocak 2016 Perşembe

Dünyayı değiştirmek istiyorsan bir erkeği sev; gerçekten sev…

(şimdi aşağıda okuyacağınız iki ayrı yazarı bilinmeyen şiiri ya da seslenişi)






Dünyayı değiştirmek istiyorsan bir erkeği sev; gerçekten sev…

Birini seç, ruhu seni çağıranı, seni net biçimde göreni seç. Korkabilecek kadar cesur olanı seç.

Elini tut ve onu kalbinin damarlarına götür, orada senin sevecenliğini görsün, orada dinlesin, onun ağır yüklerini kendi ateşinde yak, kül et.

Gözlerinin derinliklerine bak, derinden bak, orada hareketsiz kalanı uyandır, dirilt. Utangaç olana cesaret ver, orada ne beklediğini fark et.

Gözlerinin derinliklerine bak


Gözlerinin derinliklerine bak, orada babalarını, dedelerini gör, uzak yerlerde, çok eski zamanlarda savaşa ve şiddete karışmış atalarını gör.

Acılarına, mücadelelerine, maruz kaldığı işkencelere bir zamanlar…

Ve bırak hepsi gitsin…

Onun atalarından gelen yükü hisset

Sana sığındığında kendini nasıl güvende hissedeceğini bil

Onun öfkesine ayna olma

Çünkü senin bir rahmin var, eski yaraları iyileştiren, derin ve tatlı bir kapı…

Eğer dünyayı değiştirmek istiyorsan, bir erkeği sev, gerçekten sev…

Karşısında kırılganlığın nefesinde kadınlığın bütün ihtişamıyla otur…

Bir çocuğun masumiyetinde, ölümün derinliklerinde, açan bir çağrı olsun, onun erkeklik gücünü kabul et…

Geri gittiğinde, kaçtığında, mağarasına doğru, çünkü kaçacaktır…

Ailendeki bütün kadınları etrafına topla, onların bilgeliğinden nasiplen.

Onların fısıltıyla anlattıklarını dinle, korkmuş genç kız kalbini sakinleştir.

Onlar seni sakinleştirecek ve sabırla onun dönüşünü beklemeni kolaylaştıracaklardır…

Git kapısında otur ve hatırlatma şarkısı söyle, belki bir kez daha dinginleşecektir…


Onu küçük bir çocuğu gibi hilelerle, baştan çıkarma oyunlarıyla kandırma, bunlar sadece onu ayartıp yok oluş ağına sürükler…

Kaousun ve nefretin mekanı olan bu yer ataları tarafından yapılan bütün savaşlardan daha korkunçtur..

Bu dişil enerji değildir, bu öç almadır

Bu eğilip bükülmüş çizgilerin zehiridir,

Asırlarca sömürülmüş olan, tecavüz edilen dünyanın zehiri.

Bu kadınlara bir güç vermez

Bu kadını erkeği hadım eden bir hale dönüştürür

Bu hepimizi öldürür…

Annesi onu ister öpüp kucaklamış olsun ister olmasın

Ona gerçek anneyi şimdi göster

Sarıl ona, nezaketine ve derinliklerine götür…dünyanın merkezine…

Onu yaraları için cezalandırma, senin ihtiyaçlarını ve kriterlerini karşılamadağı için, onun için tatlı ırmaklar gibi ağla

Gözyaşlarını döktüğünde onu eve getir…



Eğer dünyayı değiştirmek istiyorsan, bir erkeği sev, gerçekten sev

Onu çıplak ve özgür olabileceği kadar sev

Onu doğum ve ölümün döngüsüne bedenini açabilecek kadar sev

Ve bu fırsat için ona teşekkür et.



Birlikte öfkeli rüzgarlarda ve dingin ormanlarda dans ettiğinizde

Kırılabilecek kadar cesur ol, izin ver, varlığının yumuşak baş döndürücü yanlarını keşfetsin,

Bilsin ki seni kucaklaşıp sarabilir, koruyabilir

Kollarına at kendini, seni tutacağından emin ol,

Bundan önce binlerce kez düşmüş olsan bile

Ona teslim olarak ona teslimiyeti öğret





Eğer dünyayı değiştirmek istiyorsan, bir erkeği sev, gerçekten sev

Destekle onu, besle onu, ona izin ver, onu duy, kucakla, iyileştir onu.

Bunun karşılığında sen de beslenecek, desteklenecek ve korunacaksın

Güçlü kollar, net düşünceler, odaklanmış oklar tarafından

Çünkü eğer izin verirsen, o düşündeki adam olur…








Eğer dünyayı değiştirmek istiyorsan, bir kadını sev, gerçekten sev.



Senin ruhunu çağıran bir kadın bul, seni idare eden değil

Kontrol listeni bir kenara at, kulağını kalbine koy ve onu dinle…

Yaşayan her varlığın adını, dualarını, şarkılarını duy,

Her kanat çırpanın, telaş içinde yüzenlerin, yeraltındakilerin, sualtındakilerin, her yeşilin, çiçek açanın, henüz doğmamış olanın, ölmekte olanın…

Onların onlara hayat veren Bir’e hüzünlü övgülerini işit,

Eğer adını henüz duymadıysan, yeterince dinlememişsin demektir.

Eğer hala gözlerinde yaşlar yoksa, eğer hala onun ayaklarına eğilmemişsin, neredeyse onu kaybetmişsin demektir.

Eğer dünyayı değiştirmek istiyorsan, bir kadını sev, kendinin ötesinde sev. Arzunun ve mantığın ötesinde, senin gençlik, güzellik, ve çeşitlilik gibi bütün yapay özgürlük gündemlerinin ötesinde sev.

Bize çok sayıda seçenek verildi

Ama biz bir Ruhun ateşinin ortasında durup, oradan ışıyan gerçek özgürlükte aşka direnmeyi yakıp kül etmeyi unuttuk.

Bir tane tanrıça var

Ona bak onu gör.

Bak bakalım o mu baltayı başına vuracak olan.

Eğer değilse yürü, hemen…

Boşa zaman harcama.

Bil ki kararının onunla bir ilgisi yok.

Çünkü nihai olarak kim olduğu ile değil ne zaman teslimiyeti seçeğimizle ilgili..

image

Eğer dünyayı değiştirmek istiyorsan, bir kadını sev.

Onu ölüm korkusunun ötesinde sev

Onu içindeki anne tarafından manipüle edilme korkunun ötesinde sev.

Ona onun için öleceğini söyle

Onunla birlikte yaşayabileceğini söyle.

Onunla birlikte ağaçlar dik ve onların büyümesini seyret.

Onun incinebilir güzelliğinde onun ne kadar güzel olduğunu söyle ve onun kahramanı ol.

Ona hatırlat, o senin adanman ve hayranlığınla o senin tanrıçan.

Dünyayı değiştirmek istiyorsan, bir kadını sev.

Bütün yüzleriyle, bütün mevsimlerde

O seni şifalandıracak senin şizofrenini

ikili zihnini, yarım kalbini

O şizofreni ki senin ruhunla bedenini ayırır

Seni daima dışarıya bakar kılar, kendinden başka bir şeyi aramak için

Böylelikle yaşamı değerli kılmak için



Her zaman bir başka kadın olacak

Sonunda o parlak olan da eski mat olana dönüşecek

Ve sen yeniden huzursuz olacaksın

Arabalar gibi kadınlar değişik tokuş edilemez

Tanrıça, arzunun en son objesidir, satılamaz.





Erkeğin daha çok seçime ihtiyacı yok

Erkeğin ihtiyacı kadın, dişil, sabırlı, şefmatli, aramayan yapmayan, bir yerde nefes alan, köklere inen, birlikte yeryüzünü sarabileceğiniz kadar kuvvetli.


Eğer dünyayı değiştirmek istiyorsan, bir kadını sev, yalnızca bir kadını.

O kutsal bir kase gibi sev ve koru onu

Bütün insanlık için duyduğu terk edilme korkularını sev.

Onun yaraları sadece onun yaraları değil,

Onun bağımlılığı zayıflık değil

Eğer dünyayı değiştirmek istiyorsan bir kadını sev

O sana inanana kadar sev. O zaman içgüdüleri, sanatı, sesi, vizyonları, tutkusu, vahşiliği ona tekrar döner

O aşkın gücüdür, bütün politik medya şeytanlarının yok etmeye ve değerini düşürmeye çalıştığı aşkın gücüne sahiptir.



Eğer dünyayı değiştirmek istiyorsan

Davalarını, silahlarını, iç savaşını bırak, öfkenden vazgeç, büyüklük sevdalarını aydınlanman için bırak…

Kutsal kase senin önünde duruyor…

Eğer onu kollarına alırsan bu yakınlıktan daha ötesini aramaktan vazgeç.

Ya huzur ve barış denilen şey bir kadının kalbiyle beraber tekrar hatırlanması gereken unutulmuş bir rüya ise?

Dünyayı değiştirmek istiyorsan bir kadını sev.

Gölgelerinin en derinliklerine kadar

Varlığının en yüksek noktalarına kadar

Onunla ilk karşılaştığın bahçeye git

Gökkuşağı ülkesinin kapısına

Birlikte tek bir ışık gibi yürüyerek

Dönüşü olmayan noktaya

Yeni bir yeryüzününün başlangıcına ve sonuna…


Kaynak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Küfür, hakaret içeren yorumlar yayınlanmayacaktır.
Teşekkürler..

Bumerang - Yazarkafe

Bumads

Mart 2007'nin "En iyi blog"u Seçilmişti blogum!Teşekkürler destekleyen herkese...