13 Şubat 2016 Cumartesi

İyimserler ve Karamsarlar Arasındaki 5 Fark

İyimserler (optimist) potansiyellerini maksimize ederlerken, kötümserler (pesimist) bastırırlar. İyimserlerle kötümserler arasındaki şu 5 ayırt edici farka bakın. Acaba siz hangisisiniz?



1. İyimserler Kontrolün Kendilerinde Olduğuna İnanırlar
İyimserler geleceği şekillendirebildiklerine inanırlar. Yarının bugünden daha iyi olmayacağına dair bir sebep göremezler ve haklılardır da. Şartlar ve önceki başarısızlıklar bir iyimser için pek de önem taşımaz.

Bir iyimserin dünya görüşünde her zaman gelişme ve iyileşme beklentisi vardır. Bu düşünce tarzı pozitif telkinler ve özellikle doğru stratejilerle daha da güçlenir.

Ama karamsarlar kendi hayatlarının kontrolüne sahip olduklarını hissedemezler. Kontrole sahip olduklarına inansalardı, kötümser olmazlardı. Bunu da genellikle kuruntulu beklentilerine ya da önceki tecrübelerine dayandırırlar. İkinci, üçüncü ya da otuzüçüncü şansın olabileceğini anlamakta başarısız olurlar.

2. İyimserler Geleceğe Bakar
Bir iyimserin gözünde “dün” neşeli ve öğretici bir tecrübedir. “Şu andan” daha güzel bir şey yoktur ve “yarın” da oldukça güzel görünüyordur.

Şunu hiç düşündünüz mü? “Yaşadığınız an” tamamen nötrdür. Şu anın üzerinden iyi veya kötü her şey olabilir. Bu yüzden iyimser nötrlüğü iyi bir şey yapmak için fırsat olarak görür. İyimser insanın diğer bir yeteneği bugün yapacağı pozitif hareketlerin daha iyi bir geleceği neredeyse garanti edeceğini anlamasıdır.

Kötümserler genelde geleceğe bakmazlar. Evet, ileriye bakarlar ama gördükleri geçmiş tecrübeler üzerine temellendirdikleri, sevimsiz bir gelecektir. Geleceği sevimsiz gören çok başarılı ve mutlu bir insan tanıyor musunuz? Muhtemelen hayır. Eğer tanıyorsanız da bu geçmişleriyle ilgili değil, yakın zamanda yaşadıkları travmatik bir olay veya henüz aldıkları kötü bir haberle ilgilidir.

Hayatınız zorluklarla geçmiş olsa da, eğer kendinize inanırsanız, parlak bir geleceğe adım atmanız pekala mümkün. Eğer geçmişin içinde yaşarsanız, bu sizin belinizi bükebilir. Eğer potansiyelinizin en üst noktasına geldiğinizi düşünüyorsanız, daha fazla devam etmezsiniz. Ama geçmişi analiz ettiğinizde, size birçok şey öğretebilir.

Eğer iyimser olmak istiyorsanız, geçmişinizin yaşam dersleri olmasına izin verin. Bu bir tercihtir.

3. İyimserlerin Kendilerine Güveni Vardır
Güven iyimserlik ve kötümserlik için belirleyici bir faktördür. İyimserler hayat onlara ne atarsa atsın bunun üstesinden gelebileceklerine ve yola devam edebileceklerine inanırlar. Kötümserler buna inanmaz, “şartların kurbanı” olduklarını düşünürler.

Eğer kendinize güveniniz yoksa, basit bir sebeple kötümser olursunuz: çünkü “yapacağınıza inanmıyorsunuzdur.” Problemi çözmek için en iyi yol başarmak için gereken yetenekleri ve becerileri öğrenmenizdir. Başarı tanımınızı değiştirin ve şu an ne başaracağınıza odaklanın.

Örneğin, çok satan bir roman yazmak istiyorsunuz ama şu anki yazma yeteneğiniz sebebiyle kötümsersiniz. Çözüm daha iyi olmanızda. Amacınız kitap yazmak değil, daha iyi yazmak konusunda öğrenmek olsun. Stephen King ilk kitabını bastırmadan önce üç kitap yazmıştır.



Unutmayın, yapabileceğinizi bildiğinizde kötümser olmak mümkün değildir.

4. İyimserler Mümkün Olduğunu Görürken, Kötümserler Problemleri Görürler
Pozitif bakan insanlar şunu söyler: “Sıradaki hamlem ne olmalı? Heyecan verici birçok seçenek var.” Negatif bakan insan şunu söyler: “Sıradaki hamlem ne olmalı? Uğraşmak zorunda olduğum birçok problemim var.”

Problemler hayatın bir parçasıdır. Hakkında bir şey yapamayacağım problemler konusunda yapılacak en iyi şeyin onları görmezden gelmek olduğunu öğrendim. Kötümserler iyimserler konusunda şöyle düşünebilirler: “eğer benim problemlerim onlarda olsaydı bu kadar azimli ve canlı olmazlardı.” Ama bu doğru değil. İnsanların her türlü problemi var ve yine de pozitif yönde ilerlemeye çalışıyorlar.

Bazen hayatın problemleriyle baş etmenin en iyi yolu şunu söylemektir. “Eee ne olmuş? Ben devam etmeyi seçiyorum.”

5. İyimserlerin Daha İyi Ama Daha Kısa Hayatları Vardır
İyimserlik tabi ki daha iyi bir hayat sunar. Ama hayatı kısaltır mı aynı zamanda? Evet, yakın zamanlarda yayımlanan bir araştırmaya göre öyle görünüyor.

“Bulgularımız gelecekleri hakkında aşırı iyimser olanların sonraki yıllarda daha fazla ölüm riskiyle karşı karşıya olduklarını gösteriyor. Gelecek endişesi duyan insanlar hayatlarını daha dikkatli yaşarlar. Gerekli sağlık ve güvenlik önlemlerini almış olurlar.” Doç. Dr. Frieder R. Lang, Erlangen-Nurember Üniversitesi

İyimserliği ölüm olarak adlandırmadan önce, bu sonuca nasıl ulaştıklarına bakın.

“İlk görüşmeden 5 yıl sonra, en yaşlı grubun %43’ü gelecekteki hayatla ilgili beklentilerine az değer biçtiler, %25’i doğru tahmin etti ve %32’si aşırı değer biçti. Bu grubun hayat beklentisi noktasındaki değişimlerini temel aldığımızda, aşırı beklenti içine girmenin ölüm riskini %10 artırdığını gördük.”

Bu insanların iyimser mi, kötümser mi olduklarını bilmiyoruz. Sadece hayattan beklediklerini ölçen bir araştırma sonucu bu. Aşırı iyimser olarak tanımlanan insanlar biraz karamsar olabilirler ve sadece beklediklerinden daha kötü sonuçlarla karşılaşmış olabilirler. Ve hayat beklentilerine az değer biçmiş kötümser olarak adlandırılanlar da biraz iyimser olabilirler ve sadece beklentilerinden daha fazlası gerçekleşmiştir.

Başka bir araştırma iyimserliğin kalp sağlığını koruduğunu gösteriyor.

“İyimser insanların çoğu, kötümserlere göre kardiyovasküler rahatsızlıklarla %50 daha az karşılaşıyorlar.” Julia Boehm, HSPH

İyi olma hissi (iyimserlikle açık bir şekilde bağlantılı) bir çok fayda daha sağlıyor.

“İyi olma hissi birçok sağlıklı davranışı da tetikliyor. Egzersiz yapma, dengeli ve sağlıklı beslenme ve yeteri kadar uyuma. Buna ek olarak, mutlu ve huzurlu bir hayat daha iyi biyolojik fonksiyonlar demek, düşük tansiyon, düşük vücut yağı oranı ve normal bir vücut ağırlığı.”

Bence buradan çıkarılacak şeyler var.

Bu araştırmaya göre gerçekçi beklentiler daha akıllı tercihler yapmamızı sağlıyor ve genel iyimserlik zihin ve vücut sağlığı açısından çok iyi. İyimser bir zihin yapısıyla hayatınızı sürdürmenin yanında, hayatın çalkantılarına karşı kör olmamak gerektiği gayet mantıklı bir argüman. Ne kör bir iyimserlik ne de kör bir karamsarlık sizin için iyidir.

O yüzden gerçekçi bir iyimser olun.


Kaynak: Multi yaşam

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Küfür, hakaret içeren yorumlar yayınlanmayacaktır.
Teşekkürler..

Bumerang - Yazarkafe

Bumads

Mart 2007'nin "En iyi blog"u Seçilmişti blogum!Teşekkürler destekleyen herkese...