21 Şubat 2016 Pazar

Ne istediğinize dikkat edin gerçek olur!



Ben bu karikatürü çok seviyorum ve bunun içinde zaman zaman yayınlıyorum.. Çünkü o kadar doğru bir şeye dikkat çekiyor ki.. Ne istediğinize dikkat edin gerçek olur!

Bu şu demektir. İsterken bazen hiç düşünmeden gelişigüzel sıralıyoruz. Oysaki istediğiniz şey ile başka bir şeye davetiye çıkarabilirsiniz. 

"Bir hamal çok yorgun bitkin olduğu bi gün şöyle dua etmiş Allah'a, her gün 2 somun ekmek önüme gelse ve ben artık hiç çalışmasam, yorulmasam.. Tam o esnada önündeki iki kişi kavgaya tutuşuyor ayırmak için yanlarına gidiyor, bir tanesi elindeki ile diğerine vurmaya çalışırken araya giren hamalın kafaya geliyor ve kan revan içinde kalıyor. O sırada gelen zaptiyeler onu da kan içinde görünce hepsini toplayıp hapse atıyorlar.. Adamcağız ben suçsuzum dediyse de bir türlü ikna edemiyor. Bu haldeyken uykuya dalıyor ve rüyasında şöyle görüyor.
Allah ona şöyle sesleniyor: sen benden sadece yorulmadan 2 ekmek istedin. Afiyet istemedin ki.. İşte istediğin iki ekmek sana verildi. Fakat afiyet verilmedi..

Adam uyanır uyanmaz hemen dua ediyor. Ya Rabbi Afiyet ver, Afiyet ver... O sırada kapı çalınıyor: "Hamal nerede" deniyor... Ve serbest bırakılıyor."

Bu hikayede olduğu gibi yüzlerce örnek verebiliriz. 

Ruh eşinizi istiyorsunuz, İsterken sıralıyorsunuz, sevsin kıskansın- belki o kıskançlık başınıza iş açacak. Hep yanımda olsun derken hastalığa davet bile çıkarabilirsiniz. Şöyle ki o eş felç olup hep sizin bakımınıza muhtaç olabilir. vs..
Ayrıca burada bir parantez açmak istiyorum ruh eşinizi çekmekle ilgili.. 
Ruh eşinizi davet edip isterken sıraladığınız isteklerinize bir bakmalısınız. Siz de var mı o özellikler. Var olduğunuz frekansa uygun birini çekeceğiniz için önce kendinizi değiştirmeniz gerekebilir. Örneğin kendini sevmeyen birinin kendisini seven birini çekmesi mümkün değildir.. Ne zaman ki siz kendinizi sever değer verirseniz karşınızda da sizi seven size değer veren insanlar çıkacaktır.
Sen neysen ancak ve ancak onu çekersin.

Farkında mısınız, biz dua etmeyi bilmiyoruz. Birbirimize güzel temennilerde bulunurken bile kötünün üzerinden gidiyoruz. Misal Adam araba almış Allah kaza bela vermesin! Niye "iyi günlerde kullan" demiyoruz... Niye yeni evlenen çifte "Allah ayırmasın" yerine "ömür boyu mutlu olun" demiyoruz.. . 
Allah yokluk göstermesin, vs. vs.. Bunun gibi onlarca negatiflik içeren dua sayabilirim. Çevremde bir çok insanın hastalığa davet çıkardığını görüyorum çoğu zaman. "bu adam beni kanser edecek" diyor!.. Ve oluyor da..
Ecellerinin evladı yüzünden olanları 2. sayfa gazete haberlerinde rastlamışsınızdır. Kim bilir ne kadar çok istedi o çocuğu.. Ama nasıl istedi acaba??

Veya zengin olayım diyorsunuz da- yine eksik istediğiniz için belki o zenginliğin size hayrı olmayacak... 

İnsanlar bir şeyin farkında değiller.. İmtihan derken her şeyi Allah yüklüyoruz. Oysa insan kendi imtihanını hangi konuda eksik yada korkuyorsa oradan yaşar.
Burada dikkat çekmek istediğim bir başka nokta da şu: ağzımızdan bir kelime çıktığı anda bilinçaltı onu resmeder.. O resmi imajine ettikçe burada işin içine korku enerjisi giriyor ki, korku enerjisi, sevgi enerjisinden çok daha fazla güçlü bir enerjiye sahip.. Siz o kadar fazla düşünmeye ve zikretmeye başlıyorsunuz ki frekans olarak onunla aynı olduğunuz için en sonunda deneyim olarak önünüze geliyor.

Çok fazla söylüyorum, ama gerçekten öyle, insanın başına ne geliyorsa dilinden.. 



Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür...
Düşündüklerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür...
Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür...
Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür...
Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür...
Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür...
Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür...

Mahatma Ghandi


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Küfür, hakaret içeren yorumlar yayınlanmayacaktır.
Teşekkürler..

Bumerang - Yazarkafe

Bumads

Mart 2007'nin "En iyi blog"u Seçilmişti blogum!Teşekkürler destekleyen herkese...