Öl söz verme, öl sözünden dönme!
Hissesi ne ne ola ki bu kıssanın?
Başımıza ne gelirse hamd ve şükrü unuttuğumuzdan gelir.
Allah'ın elçisi Peygamber efendimiz ham nedir diye sorulanda buyurdu ki Hamd nimet içinde nimeti vereni görmektir. Şükür ise hamda devam etmektir.
Şükreden üç türlüdür.
İlki Şakir ki şükürden türer. Varlığa şükreder.
İkincisi Şekur ise belaya şükreder.
Sonuncusu ise Şekkardır. Şekkar ise her ne geldiyse ondan geldiğine sevinip razı olandır.
Varlığa şükretmeyi unutuveririz amma ilk belada isyan ederiz. Bu bize revamıdır? Şekkar olan der ki lütfun da hoş, kahrında hoş. Zalim zulmünden ne vakit geri kalmış ki suçu ona atarsın? Aynayı kendine çevir hele sebebi kendinde ara. Biz masumuz, bize zulmedenler demek olmaz. Hüküm açık nasıl isek öyle yönetiliriz.
Hiç bir şey bizim irademizden dahi çabamızdan azade değildir. O vakit kişiye kimse bir şey edemez.
Kim ne ederse kendine eder!
Tabduk Emre
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Küfür, hakaret içeren yorumlar yayınlanmayacaktır.
Teşekkürler..