30 Mart 2018 Cuma

Neden bazı insanlar inanılmaz derecede şanslıyken, diğerleri hak ettikleri olanaklara asla sahip olamaz?



Psikolog Prof. Richard Wiseman, Hertfordshire Üniversitesi, yanıtı bulduğunu söylüyor. 10 yıl önce, şansı araştırmaya başladım. Neden bazı insanların hep doğru zamanda doğru yerde olduğunu, diğerlerinin ise sürekli olarak şanssızlıklarla boğuştuğunu merak ediyordum.

Ulusal gazetelere ilan vererek kendilerini her zaman şanslı ya da şanssız hisseden insanların benimle temasa geçmelerini rica ettim.

Yüzlerce sıradışı erkek ve kadın, araştırmam için gönüllü oldu. Yıllar boyunca, onlarla söyleşiler yaptım; yaşamlarını gözlemledim ve deneylere katılmalarını sağladım. Sonuçlar gösteriyor ki insanlar, neden şanslı ya da şanssız olduklarını tam olarak bilemeseler de düşünceleri ve davranışları, bu durumu büyük ölçüde açıklıyor. Bir şans ya da bir firsat gibi görünen durumları düşünelim.

Şanslı insanların bu tür fırsatlarla sürekli karşılasmalarına karşılık, şanssız insanlar bunlarla hiç karşılaşmazlar. Bu durumun, insanların söz konusu fırsatları fark etme yetenekleri arasındaki farklılıklardan mı kaynaklandığını bulmak için basit bir deney yaptım.

Hem şanslı, hem de şanssız insanlara bir gazete verdim ve onlardan gazeteyi iyice inceleyip içinde ne kadar fotoğraf olduğunu bana söylemelerini istedim. Gazetenin ortalarında bir yere, üzerinde şu not yazılı olan büyük bir mesaj yerleştirdim:

"Deney görevlisine bunu gördüğünüzü söyleyin; 250 dolar kazanın."

Bu mesaj, sayfanın yarısını kaplıyordu ve yüksekliği 5 cm. üzerinde olan bir fontla yazılmıştı. Herkesin yüzünü sabit bakışlarla süzüyordum. Şanssız insanlar, bunu fark edemezlerken, şanslı insanlar hemen fark ettiler.

Şanssız insanlar, genel olarak şanslı insanlardan daha gergindirler. Bu endişeli ruh hali, beklenmeyeni fark etme yeteneklerine zarar verir. Sonuç olarak, fırsatları kaçırırlar; çünkü başka bir şeyı aramaya aşırı odaklanmışlardır. Partilere, mükemmel eşlerini bulma düşüncesiyle giderler; bu yüzden de iyi arkadaşlar edinme fırsatlarını kaçırırlar. Belli iş ilanlarını bulmaya kararlı bir biçimde gazeteleri incelerler ve diğer iş olanaklarını kaçırırlar.

Şanslı insanlar, daha rahat ve açıktırlar. Dolayısıyla, yalnızca aradıklarını değil, orada ne olduğunu da görürler. Araştırmam, sonuç olarak şunu gösterdi: şanslı insanlar, dört ilke sayesinde şanslarını yaratırlar:


-Şans fırsatlarını yaratma ve fark etme konusunda beceriklidirler;
-Sezgilerini dinleyerek şanslı kararlar verebilirler;
-Olumlu beklentiler sayesinde doğru çıkan tahminlerde bulunurlar.
-Şanssızlığı şansa dönüştüren esnek bir yaklaşım benimserler.

Çalışmanin sonuna doğru, bu ilkelerin, şansı yaratmada kullanılıp kullanılamayacağını merak ettim. Bir grup gönüllüden, bir ay boyunca, şanslı bir insan gibi düşünüp davranmaya yardımcı olacak egzersizler yapmasını istedim.

Çarpıcı Sonuçlar: Bu egzersizler, şans fırsatlarını fark etmeleri, sezgilerini dinlemeleri, şanslı olmayı ummaları ve şanssızlığa karşı daha esnek olmalarında onlara yardımcı oldu. Gönüllüler, bir ay sonra döndü ve neler olduğunu anlattılar. Sonuçlar çarpıcıydı: Bu insanların % 80'i, artık daha mutluydu; yaşamında daha çok tatmin oluyordu ve belki de en
önemlisi, daha şanslıydı. Sonuç olarak, asla akla gelmeyecek "şans faktörü"nü bulmuştum.

Aşağıda, Profesör Wiseman'in şanslı olmak için önerdiği dört temel ipucu bulunuyor:
1. Içşel sezgilerinizi dinleyin; normalde doğru çıkarlar.
2. Yeni deneyimlere ve normal rutininizi bozmaya açık olun.
3. Her gün birkaç dakikanızı iyi giden şeyleri hatırlayarak geçirin.
4. Önemli bir toplantı ya da telefon görüşmesi öncesinde kendinizi şanslı olarak hayal edin.


alıntıdır...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Küfür, hakaret içeren yorumlar yayınlanmayacaktır.
Teşekkürler..

Bumerang - Yazarkafe

Bumads

Mart 2007'nin "En iyi blog"u Seçilmişti blogum!Teşekkürler destekleyen herkese...