25 Mayıs 2018 Cuma

Kendimizi olumlu şeyler yasamak, daha iyi bir hayat, mutluluk ve sevinç için nasıl programlayacağız.

Bir araştırmaya göre, ortalama ve nispeten pozitif sayılabilecek bir evde yetişen
bir kişi 18'ine basmadan 148,000 kere "hayır" kelimesini veya neyi yapamayacağını
duyuyor. Ayni kişinin bu sure zarfında işittiği "evet" kelimesi veya zevklendirici,
yapabileceklerini gösteren kelimelerin sayısı is çok daha az....

Peki, bu ne demek?

Hayatta elde ettiğiniz sonuçlar eylemlerimizden/davranışlarımızdan kaynaklanıyor.
Eylemlerimizi/davranışlarımızı ise düşüncelerimiz belirliyor. Düşüncelerimizi ise
İnançlarımız, inançlarımızı ise bilinçaltımızda çalışan programlama belirliyor...

Program da bilinçaltınızda çalışıyor.
Programlama ise tekrarla oluyor....

ve 148,000 siki bir tekrarlama sayısı...sonuçta sıkı bir programlama sağlıyor...

Bu programlama inançlarımızı, inançlarımız düşüncelerimizi, düşüncelerimizi
eylemlerimizi/davranışlarımızı, davranışlarımız ise hayatta elde ettiğimiz
sonuçları doğurur.

Yine bir araştırmaya göre günde 50.000 düşünce düşünüyoruz ve bunlar in %90'i tekrar
eden düşünceler. Yani eski, tekrar eden bir kayıt gibi. Ve tekrar eden düşünceler
şablonlar, alışkanlıklar oluşturur. Gerçek anlamda kendinizi bu tekrar eden
düşüncelerle ipnotize edersiniz.

Ve bir başka araştırmaya göre de bu düşüncelerimizin %77'si negatif, kendimize
zarar verici, engelleyici ve yaratıcılığı oldurucu.

Unutmayın, hayatta elde ettiğiniz sonuçlar eylemlerimizden/davranışlarımızdan
kaynaklanıyor. Eylemlerimizi/davranışlarımızı ise düşüncelerimiz belirliyor.
Düşüncelerimizi ise inançlarımız, inançlarımızı ise bilinçaltımızda çalışan
programlama belirliyor... Program da bilinçaltınızda çalışıyor.

Bununla da kalmıyor. Bilinçaltınız sizinle ilgili her şeyi kontrol ediyor. Mesela
otonom sinir sisteminizi. Kalp kaslarınızı, bez salgılamalarınızı, hormonlarınızı,
kısaca her şeyinizi kontrol eden bir sistemi bilinçaltınız kontrol ediyor.

Şayet kendinize sürekli "ben savsağım" diyorsanız, bilinçaltınız hormonlarınızla,
Otomatik hareketlerinizle vb çalışıyor ve sizin bir savsak gibi davranmanızı ve
hareket etmenizi sağlıyor, hatta garantiliyor. "Ben sosyal değilim" dediginizde,
Kendinizi bir kösede dururken buluyorsunuz. "Sen ne emredersen patron!"

Bilinçaltınız bir bilgisayardır. İçine ne program koyarsanız ona göre çalışır.
Bilinçaltı koyduğunuz programı hiç sorgulamaz, hiç karsı çıkmaz. Patron sizsiniz ve ne söylerseniz o olur.

Hayal ettikleriniz, düşünceleriniz, algıladıklarınız, algılamadıklarınız, ne
gördüğünüz, neyi kaçırdığınız sadece tek bir şey tarafından belirlenir:
programınız! Yani kendinize sürekli söyledikleriniz ve büyüme cağında sürekli
duyduklarınız ve gözlemledikleriniz.

Peki, simdi bu kutununum dışına nasıl çıkacağız. Kendimizi olumlu şeyler yasamak, daha iyi bir hayat, mutluluk ve sevinç için nasıl programlayacağız.

Aynen kendinizi daha önce programladığınız gibi...Bu sefer pozitifi sürekli tekrar
ederek. Sizin icin pozitif anlamda ise yarayanı bulacak ve ardından, bu yeni
pozitif yol sizin bir parçanız haline gelinceye kadar emek vereceksiniz. Ve ise
yaradığını gördükçe kendinizi daha da iyi hissedecek, daha bir dört elle
sarılacaksınız.

Bu sureci hızlandıracak pek çok yöntem var. Onları da bulmak, kalbinizin size
söylediklerini dinlemek tamamen size kalmış.


alıntıdır..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Küfür, hakaret içeren yorumlar yayınlanmayacaktır.
Teşekkürler..

Bumerang - Yazarkafe

Bumads

Mart 2007'nin "En iyi blog"u Seçilmişti blogum!Teşekkürler destekleyen herkese...