1 Mayıs 2018 Salı

SORUNUNA DİRENME !

Yan komşunuz kızıyla kavga ediyor, yakınlardaki bir bina yıkılıyor ya da üst katınızda neredeyse kafanıza kafanıza vuran bir sesle tadilat yapıyorlar diyelim. Yan masanızdaki çiftin kadın olanı sizi oturduğu andan beri süzüyor ya da yanınızdan geçen birinin enerjisi sizin auranızı rahatsız ediyor.

Echart Tolle’ün “Şimdinin Gücü” kitabında bahsettiği “geçirgenlik” kavramını anlatır bütün bunlar. Gürültünün ya da rahatsız eden durumun sizin alanınızdan geçip gitmesine izin vermek, dikkati gürültüye ya da rahatsız edici olaya vermekten kaçınmak, tam tersi alanda bulunan herhangi bir şey gibi akıp gitmesine izin vermek geçirgenlikle ilgilidir.

“Peki neden izin vereyim? Beni rahatsız etmeye hakları yok!” diyebilirsiniz. Bu durumda gürültünün ya da bir çeşit sıkıntının varlığını “stabil” kılmayı seçtiğiniz bir noktayı yaratacağınızı düşünebiliriz. Yani sorunu olduğu yere sabitlemektesiniz. Soruna direnç gösterdiğiniz için, sorun olduğundan daha uzun süre alanda kalacaktır. İhtiyacınızı ya da sorunu herhangi bir manipülasyon ya da negatif zincir başlatmadan ifade etmekte hiçbir sorun yok. “Ses, ders çalışmama engel oluyor. Yapabilecek bir şey var mı? Sesin nedeni nedir?” gibi…
Gösterebileceğiniz direncin de seviyeleri vardır. Sadece beyninizde o sesle kavga etmekle yetinebilirsiniz. Bu bir dirençtir. Camı açıp inşaata doğru bağırabilirsiniz, bu daha üst seviye bir dirençtir. Dikkatinizi neye verirseniz büyüyeceği için, burada sorunu çözmeyecek, sorunu büyüteceksiniz. Bu durumun sizin tekamülünüzle ilgili kısmında siz, “katlanamadığınız” bir şeyi belirliyorsunuz, o ise sizi törpüleyecektir.

Direnç uygulamayı bıraktığınızda, dikkatinizi soruna vermediğinizde ve sizin üzerinizden durumun akmasına, sıradanlaşmasına izin verdiğinizde sorunun bir biçimde çözülmesi söz konusu olacaktır. Burda eğer varsa daha önceden gösterilen direncin bir etki süresi mevcuttur.
Sevdiğiniz bir kimsenin alandaki varlığına izin vermeniz gibi, sevmediğiniz o şeyin de alanda akıp gidişine izin vermeniz ve onu “unutmanız”, geçirgenliktir.
Geçirgenliği gündelik hayattaki her şeye uygulayabilirsiniz. Sizin hakkınızda söylenen bir şeye, bir başkasının eylemine. Her şey size değmeden geçip gidebilir, eğer izin verirseniz.
Geçirgenliğin, kendi bedenimize, nefesimize ve alanımıza dikkatimizi vermekle ilgili de bir yanı vardır. Dikkat ne kadar nefesimizdeyse, o kadar sakiniz. Nefesinizi hiçbir akışa zorlamadan, sadece nefes alış verişinizi izlemeyi denemenizi öneririz. Bu sizi kendi ritminize merkezler ve başkalarının akışından koparır. Nefesi izlemekle ilgili meditasyonlar daha kolay yapılır.

Kaynak: Echart Tolle/Şimdinin Gücü


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Küfür, hakaret içeren yorumlar yayınlanmayacaktır.
Teşekkürler..

Bumerang - Yazarkafe

Bumads

Mart 2007'nin "En iyi blog"u Seçilmişti blogum!Teşekkürler destekleyen herkese...