Her birim kendisinden açığa çıkanın sonucunu yaşayarak hayatına devam eder. “Ceza”, yapılanın karşılığı ya da anlatımımızla sonucu anlamındadır. Onun için de sık sık, “kendilerinden çıkanın sonucunu yaşayacaklardır, kullarına zulmeden bir tanrı yoktur” anlamında vurgulama yapılır.
“Herkese hakkı verilir”in anlamı, hangi amaçla, hangi işlevi ortaya koyması için yaratılmışsa, o yaratılış amacına göre hakkı verilir, demektir.
“Korunmak” ya da “Allâh’tan korunmak” şeklinde anladığımız “takva” olayı, “kişinin, yaratılmış olduğu ‘Esmâ’sı gereği elleriyle yaptıklarının sonucunu, kaçınılmaz bir şekilde yaşamak” durumunda kalacağı realitesi nedeniyle, hoşlanmayacağı şeyleri yaşamaması amacıyla, yanlış davranışlardan korunmasını tanımlamaktadır.
İnsan, arzda “halife”dir... Bu hem dünya anlamına hem de beden anlamına değerlendirilir. Çünkü “insan” beden ötesi bir yapıdır; ve bedeni terk ettikten sonra da birçok “Bâ’s” oluşla yaşamına devam eder sonsuza dek.
İnsana yapılan teklifler, hep onun, kendini “Hakikat”iyle tanıyıp, bunun gereklerini yaşaması ve “Hakikat”inde bulunan özellikleri - kuvveleri keşfedip değerlendirmesi amacına dönüktür. Yasaklamaların ardında da hep kişinin kendini beden kabullenerek, ölümü tattıktan sonra hiçbir anlamı kalmayacak nefsanî zevkler uğruna kendisine verilen potansiyeli boşa harcamasını engellemek amacı gütmektedir. Çünkü mevcut potansiyeli, “Hakikat”ini keşfederek dünya ve ölüm ötesi yaşamdaki güzellikleri elde etmesi için verilmiştir.
Kaynak: Ahmed Hulusi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Küfür, hakaret içeren yorumlar yayınlanmayacaktır.
Teşekkürler..