27 Mayıs 2012 Pazar

Mutlu evliliğin formülü ne?


Neden bazılarının evlilikleri yolunda? Mutlu evliliğin formülü ne? İşin aslı, “anneanne çeyizi”nde saklı, ama biz yine de “bilimsel yöntemler”e kulak verelim. Batı”da 50-60 senedir evlilikle ilgili araştırmalar yapılıyor. 1991″de Amerikalı psikologlar Laura Stafford ile Daniel Canary, mutlu evliliklerin sırrını araştırmak için binlerce kişiyle konuşmuş, yüzlerce yöntem arasından en çok uygulanan beşinde karar kılmışlar, böylece ortaya “İlişki Yürütme Stratejileri” adlı teori çıkmış.
İnsana “Ben zaten bunları biliyorum,” dedirten, ama çok az kişinin ciddiye aldığı beş kural: Olumluluk, açıklık, bağlılık, sosyal çevre ve sorumlulukları paylaşma. Bu teorinin ortaya atılmasından sonra dünyanın dört bir yanında evli insanların ilişkilerini nasıl ayakta tuttukları, söz konusu stratejilere ne kadar başvurdukları araştırılmış. ABD ve Avrupa”da benzerlikler görülmüş, Asya ülkelerinde ise bazı farklılıklar…



Psikolog Cemre Torun Narin, diri ve sağlıklı bir ilişki isteyenlere “Aşağıdaki davranışlara ne kadar yakınsanız, mutluluk o kadar yanınızdadır,” diyor.
Gününün nasıl geçtiğini sorarım.
“Arkadaşların ve ailenle zaman geçirmekten hoşlanıyorum. Ne keyifli zaman geçirdik,” derim.
İlişkimize dair beklentilerimi söylerim.
İlişkimizin geleceği olduğunu vurgularım.
Onun kendine olan güvenini artırmak için kompliman yaparım.
Evdeki sorumlulukları eşit paylaşırım, sorumluluktan kaçmam.
Onun düşünce ve duygularını öğrenmek isterim, onu bu konuda teşvik ederim.
Onunla geçirdiğimiz zamanın keyifli geçmesi için özen gösteririm.
Uyuşmazlıkların çözümü konusunda onunla işbirliği yaparım.
Sık sık kompliman yaparım.
Eleştirilerim yapıcıdır.
Sabırlı ve hoşgörülüyüm.
Ona olan bağlılığımı, sadakatimi hatırlatırım.
Ona karşı, iyi, nazik ve kibarım.
Onun yanında neşeli, espritüel ve pozitifim.
Beraberken romantik olmaya çalışırım.
Ona geçmişte ilişkimizle ilgili verdiğimiz kararları hatırlatırım.

Beş mutluluk hapı:

Olumluluk: Her gün gördüğünüz eşinize karşı özenli olmanız gerekiyor. Eşe güler yüzlü olmak, ona gününün nasıl geçtiğini sormak, empati gösterebilmek, saygılı olmak, yargısal eleştiriden uzak durmak çok önemli. Ancak mihenk taşı, espri anlayışı… Bir tartışmayı olumlu bir tartışma haline dönüştürebiliyorsanız, anlaşmazlıkları çözmekten yanaysanız, eleştirileriniz can yakıcı değilse, sürekli yakınmıyorsanız hal ve gidişiniz “pekiyi” demektir. “Her beş olumlu davranışa bir negatif davranış” kuralını yabana atmayın!

Açıklık: İlişkiyle ilgili konuşmak ve eşinize hislerinizi anlatmak çok önemli. Açıklık bazen iyi, bazen kötü sonuç verebiliyor. Açıklığın ne kadar olduğu ve dozu çok önemli. Eğer bir ilişki hakkında sabahlara kadar konuşuyorsanız, o da iyi değil. Erkekler, bir ilişki hakkında konuşurken “sorun mu var?” endişesini yaşıyor. Kadınlar ise konuşmaktan zevk alıyorlar. Bu yüzden farklı sorunlar yaratabiliyor açıklık.

Bağlılık: İlişkide bağlılığı ifade eden sözler ve davranışlar çok önemli. Eşe olan sadakati, ilişkinin geleceğine olan inancı ve güveni vurgulamaktan korkmayın. “Beraber yaşlanacağız”, “çocuklarımız, torunlarımız olacak”, “ilerde şöyle yaparız, böyle yaparız,” türünden klişe sözleri duymaya insanların ihtiyacı var. Olumluluktan sonra gelen en önemli faktör bağlılık. Zaten ömür boyu beraber olmak için evleniyoruz, ama bir süre sonra bunlar unutuluyor. Hayatın gidişatı içinde insanlar bunu ifade etmekten uzak kalıyorlar. Birbirinize küçük notlar iletebilir, mesajlar atabilirsiniz. “Nasıl olsa benim ona karşı ne kadar sadık olduğumu biliyor,” demeyin.

Sosyal çevre: Ailenin ve ortak arkadaşların evliliğe katılması olmazsa olmaz bir kural. Ama bu, erkeğin ve kadının kendi arkadaşlarıyla takılması anlamına gelmiyor. (Mutlu evlilik için en gerekli şeylerden biri de, eşlerin kendi ailelerinden bağımsız olmaları. Özellikle erkeklerin ailelerinden kopabilmiş ve bireyselleşmiş olmaları evliliklerini olumlu etkiliyor. Ancak, ülkemizde hem erkekler, hem kadınlar fazlasıyla ailelerinin etkisi altındalar.) Türk toplumunda ailelerin evlilikler üzerinde büyük etkisi var, bunun yanı sıra ortak arkadaşların, sosyal ortak çevrenin oluşması da çok önemli.

Sorumlulukları paylaşmak: Evin içinde ya da dışında yapılması gereken işleri paylaşmak mutluluğu artıran bir faktör. İki tarafta eşit ve kendi üzerine düşen işi yaptığını hissediyorsa bu evliliği kesinlikle olumlu etkiliyor. Kadınlar, erkeklerin üzerine düşeni yapmalarından memnun oluyor.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Küfür, hakaret içeren yorumlar yayınlanmayacaktır.
Teşekkürler..

Bumerang - Yazarkafe

Bumads

Mart 2007'nin "En iyi blog"u Seçilmişti blogum!Teşekkürler destekleyen herkese...