28 Ekim 2012 Pazar

Şükretmek!

Brooklyn köprüsünde bir bahar günü, kör bir adam dilencilik yapıyormuş. Yanında bulunan kağıt da DOĞUŞTAN KÖRÜM yazıyormuş. Herkes dilencinin önünden geçip duruyormuş. Bir reklamcı bunu fark etmiş kağıdı almış arkasına bir şeyler yazmış tekrar kör adamın yanına bırakmış. Ne olduysa ondan sonra olmuş. Bu yazıyı okuyan herkes başlamış dilencinin önündeki şapkaya para koymaya kısa bir zamanda dilencinin şapkası parayla dolmuş.

Neydi sizce bu insanların tepkilerini değiştiren.


Sadece kullanılan kelime, doğuştan körüm yerine

GÜZEL BİR BAHAR GÜNÜ…. AMA BEN BAHARI GÖREMİYORUM


diye yazmış.






KELİMELERİN GÜCÜ!


Hepimiz gün içerisinde farklı duygular alanına girebiliyoruz bazen mutlu, heyecanlı, üzüntülü, sıkıntılı her an duygu durumumuzda değişiklikler olabiliyor. Bu duygu durumunu kontrol etmek bizim elimizde.


Her insan başarılı olmak ister. Değişmek, gelişmek ister. Bunun bir yolu da her daim büyük kelimelerle düşünmek ve konuşmak gerekmektedir.

Gerek kendimizle konuşurken gerek karşımızdaki insanlarla iletişim içerisindeyken kullandığımız kelimelere dikkat etmemiz gerekiyor.

Bizi güçsüzleştiren, duygularımızı, düşüncelerimizi olumsuzluğa yönelten kelimelerden uzak durmalıyız. Örneğin ben bu işi başaramıyacağım, ben bunu yapamam ki, ben bunun üstesinden gelemem, ben o insanla anlaşamam, ben bu konudan anlamam derseniz beyninizin size yaptıracağı şeyler de tabi ki bu doğrultu da olacaktır. 

Ne ekerseniz onu biçersiniz.

Duygularımızı ne belirliyor? Düşüncelerimiz, düşüncelerimizi ne belirliyor? söylediğimiz kelimeler, sonuçta psikolojik enerjimizi ortaya çıkartıyoruz .
Gün boyunca ne dinliyoruz, hangi programları seyrediyoruz, hangi filmleri izliyoruz. Bize ümit mi, sevinç mi, heyecan mı veriyor yoksa ümitsizlik mi, başarısızlık mı, hayal kırıklığı mı.

Keşke küçük kelimeleri öğrenmeseydik, hep büyük kelimeleri kullanıyor olsaydık bizi küçük düşürücü, güçsüzleştirici kelimelerle muhatap oluyoruz. Lütfen hem kendimiz için, hem yakınlarımız için, hem muhatap olduğumuz tüm insanlar için, onları küçük düşürecek, güçsüzleştirecek, cesareti kıracak kelimelerden uzak duralım.

Kendi hayatımız için unutmayalım ki yaptıklarımızdan sorumlu olacağız . Allah’ın emanet ettiği bu canı en iyi şekilde kullanmak ve ona zarar vermemek zorundayız.

Neşeli olduğumuz durumlarda kullandığımız kelimeler insanın sinir sisteminde vücudunu güçlendiren otoyollar oluşturur her o kelimeyi kullandığımız da o duyguyu bize hatırlatır.
En çok hangi kelimeleri hayatımızda kullanıyoruz sevgi, güven, bağlılık, ümit, başarı, rahat, güzel, heyecan verici, bu kelimeler olumlu kelimeler. Can sıkıcı olaylarla karşılaştığımız zaman bile bu olumlu ifade eden kelimeleri kullanmalıyız.

Üzüntü, karamsarlık, zayıf, çirkin, kirli, ağır imkansız, bıktırıcı, zor, sönük, v.b küçük kelimeleri kullanmak bizi bir yere götürmekle kalmaz mevcut duruma bile bir çözüm oluşturmasına imkan yoktur.
Şöyle bir düşünmeye kalksak, hafızamızı bir yoklasak kullandığımız kelimelerin büyük bir çoğunluğu kötümserlik, sıkıntıyı hatırlatan kelimeleri daha çok kullanıyor ve duyuyoruz. Zaman zaman en çok sevdiğimiz çocuklarımıza bile güvensizlik aşılıyor, sen bunu yapamazsın, bak şimdi yemeği dökeceksin v.s sözlerle çocuğumuza başarısızlık empoze etmiş oluyoruz.

Onun yerine kendimizle olsun diğer iletişim içerisindeki kişilerle olsun heyecan verici, motive edici kelimelerle konuşmalıyız. Düşünürken olsun, duyguları ifade ederken olsun büyük kelimeleri seçin güçsüzleştirici kötümser karamsarlığa düşüren kelimelerle değil. Her duruma her şarta olumlu bakmayı öğrenelim.

Kendini geliştiren insanın, her gün yeni bir şeyler öğrenmeye çalışan bir insanın kelime haznesi geniş, kelime haznesi yoksul olan insanın ise duygusal yaşamı da yoksul olur.

Sizin ve bir başkasının duygu durumunu değiştirmek hepimizin elinde, kelimeleri dikkatli ve özenlice kullandığımız zaman sanki sihirli bir değnek değdirmiş gibi etkili olur.

Kullandığımız kelimeler öyle içimize yerleşmiştir ki, eğer onları değiştirebilirsek hayatımızdaki duygularımızı, düşüncelerimizi nasıl hissettiğimizi de değiştirmiş oluruz.

kelimelerimizi genişletmek için de sürekli çaba içerisinde olmalıyız çünkü kelimeler inançlarımızı biçimlendirmekte eylemlerimizi de etkilemektedir.

Kullandığımız kelimeler bizi ya güçlendiren ya da güçsüzleştiren etkilere sahiptir, bizi güçsüzleştiren kelimelerden kurtulmak onun yerine bizi güçlendiren kelimeleri yerleştirmek gerekiyor.

Depresyondayım yerine keyfim kaçtı
Kızgınım yerine biraz bozuldum

Burada depresyon ve kızgınım kelimeleri insanın olumsuz duygularını daha çok yoğunlaştırmakta
Keyfim kaçtı, biraz bozuldum kelimeleri ise duygular üzerinde çok olumsuz bir etki bırakmamaktadır.

Şunu yapmaya mecburum yerine bunu yapma fırsatım var
İyiyim yerine harikayım

Bugün hava çok güzel AMA yarın yağmur yağacak
Bugün hava çok güzel VE yarın yağmur yağacak
Yarın yağmur yağacak OLSA BİLE bugün hava çok güzel
Sorunuma şimdilik bir çözüm buldum AMA ileride bu yine başıma gelecek
İleride bu başıma gelecek OLSA BİLE sorunuma şimdilik bir çözüm buldum



ALINTIDIR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Küfür, hakaret içeren yorumlar yayınlanmayacaktır.
Teşekkürler..

Bumerang - Yazarkafe

Bumads

Mart 2007'nin "En iyi blog"u Seçilmişti blogum!Teşekkürler destekleyen herkese...