Ve pek tabi bunları sizinle de paylaşmazsam olmazdı:)
Konu çok uzun olduğu ve sayfada çok yer kaplayacağı için için bölmek durumunda kaldım aşağıdan yazının devamına tıklayın lütfen!
Tarihteki koku uzmanları İbn-i Sina ve Biruni
“Türk tıp tarihinde İbn-i Sina ve Biruni gibi ünlü tıp alimleri, birçok bitki ve kokusu gibi, gülün de birçok hastalığı önleyici ve giderici olduğunu söylemiş ve hastalar üzerinde uygulamışlardır. Bu alimler, gülü akıl hastalarının tedavisinde kullanmış ve hafızayı açtığını, belleği güçlendirdiğini görmüşlerdir. Nitekim, bir Alman araştırma grubu, denekleri gül kokulu bir odada uyuttuktan sonra zeka ve algılama seviyelerinin arttığını görmüş, daha sonra bir Türk araştırma grubu da gülle beslenen farelerin hafızalarının güçlendiğini ispatlamıştır.
”Güne iyi başlamak için ‘Gül Koklayın’
Osmanlı hekimlerinin, Mevlana'nın “Koku, gönül gözünü açar” tavsiyesiyle insanların tabiatlarını çok iyi tanıyarak, buna göre kokular belirlediklerini anlatan İstanbul Üniversitesi Öğr. Gör. Prof. Dr. Ayten Altıntaş, şöyle konuştu:
“Stres verici meslek dallarında çalışanlar ve uyku problemi olanlar lavanta kokusu, çörek otu ve üzerlik tohumu kokusu kullanabilir. Aynı kokular, sürekli ağlayan bebeklerin rahatlamasına yardımcı olur. Bebeklerin çok sıcak ve nemli vücutları olduğu için serin ve ferahlatıcı kokulardan doğal menekşe kokusu, ergenlik dönemindeki gençlerin hormonları yoğun ve yüksek olduğundan, hırçınlaşmalarını engellemek için serinletici kokulardan gül, menekşe, limon, bergamut esanslı kokular tavsiye edilirken, yaşlıların vücutları kuru ve soğuk olduğundan ısıtıcı kokulardan biberiye ve tarçın kokuları kullanılması önerilir.”
Geçmişte örnekleri görülmesine rağmen günümüzde kokuların tıpta aroma terapi haricinde kullanılmadığını kaydeden Tıp tarihçisi Prof. Dr. Ayten Altıntaş , kokunun tedavideki öneminin, ilerleyen yıllarda artacağını vurguladı.
İnsan bünyesinin doğal kokulara reaksiyon gösterdiğini, şimdiki kokuların sentetik olması sebebiyle beklenen tepkinin görülmeyeceğini hatırlatan Altıntaş, bugün doğal gülün bulunduğu ender yerlerden biri olan Isparta'da bile 3 ton gülden 1 kilogram saf gül esansı çıktığını bildirerek, genelde ihraç edilen bu esansın, altından daha değerli olduğunu ifade etti.
Altıntaş, kokunun tarih boyunca özellikle bayanlar tarafından önem taşıdığına değinerek, şunları söyledi:
“Tarihte koku, insanları etkileme konusunda o kadar önemlidir ki 12. yüzyılda Mısır Kraliçesi olan Cleopatra, güzel bir kadın olmamasına rağmen Mısır rahiplerine hazırlattığı kokularla döneminde nam salmış, gülün de içinde bulunduğu esanslarla büyük bir etki meydana getirmiştir. Babil ve Çin'de de kraliçeler çekici bulunmak için gül ve zambak kullanmışlardır.”
“Tarihte koku, insanları etkileme konusunda o kadar önemlidir ki 12. yüzyılda Mısır Kraliçesi olan Cleopatra, güzel bir kadın olmamasına rağmen Mısır rahiplerine hazırlattığı kokularla döneminde nam salmış, gülün de içinde bulunduğu esanslarla büyük bir etki meydana getirmiştir. Babil ve Çin'de de kraliçeler çekici bulunmak için gül ve zambak kullanmışlardır.”
Tarihte Gül ile Tedaviler…
Gül, baş ağrısına ve mide rahatsızlıklarına iyi geliyor: 20. yüzyıla yani modern tıbba kadar gül tedavide ve ilaç yapımında çok yararlanılan bir çiçek. Gül suyu, gül macunu ve gül yağı ayrı ayrı kullanılmış. Güllü ilaç tariflerine tıp kitaplarında çok rastlanıyor. Mesela İbnî Sina, gül suyunun ve yağının, serinletici etkisinden dolayı ateşli hastalıkları tedavi ettiğini yazmış. Baş bölgesindeki hastalıklarda ve yüksek ateş durumunda gül suyunun vücuda sürülmesini tavsiye ediyor. Gül yağının müshil olarak kullanılmasını da öneriyor ve "İçince boşaltılması gereken maddeleri boşaltır." yazıyor.
Botanikçi ve doktor İbni Baytar, gül suyunun mide bulantısına iyi geldiğini yazmış. İğrenme, öğürme ve kusmayı dindiriyor, mideyi güçlendiriyor, koklayınca baş ağrısını geçiriyor.
Gül macunu mideye iyi geliyor, hazmı kolaylaştırıyor. Balgamı söktüğü, ciğere kuvvet verdiği tıp kitaplarında sık yazılmış. Gül macunlarının en bilineni gülbeşeker ve gülengübin eskiden gece yatmadan önce veya yemek sırasında alınıyormuş.
Gül suyu yaşam kuvveti veriyor: İbni Baytar'a göre gül suyu aklı, beyni kuvvetlendiriyor ve duyuları keskinleştiriyor, yaşam kuvvetini artırıyor. Heyecandan dolayı aşırı kalp atışına da yararlı olduğu saptanmış.
Ruhsal hastalıkların tedavisinde gül kullanılmış. 15. yüzyılda yazılmış önemli bir tıp kitabı olan Kamaliye'de ‘teninun kokusu dayim gül kokusı gibi olması için' denilerek, bir çeşit pudra tarifi veriliyor: Kuru gül yaprakları havanda dövülüp toz haline getirilir ve hamamdan çıkınca, daha beden ıslak iken boyna, göğse ve koltuk altlarına sürülür. Böylece güzel gül kokusu tekrar yıkanıncaya kadar vücuttan çıkmaz. Altıntaş'a göre bu formülün verilme sebebi ruhu tedavi etmek. Açıklaması da şöyle: "Bu koku ruhaniyeti kuvvetlendirir ve kalbi pek safi eyler."
Bayılana, daralana gül suyu ferahlık veriyor: Şimdi baygınlık geçirene kolonya dökülüyor ya, bu alışkanlık aslında gül suyundan geliyor. Eskiden bayılan hastalara gül suyu dökülürmüş. 30-40 yıldır kolonya kullanılıyor. Gül suyunun, ruh kararması anlamına gelen 'yürek kabarması'na da iyi geldiği yine bu kaynaklarda yer alıyor.
Gül suyu, boğaz ve kulak ağrılarını gideriyor.
Göz hastalıklarını tedavi ediyor. Göz kızarıklıkları, göz ağrıları için kullanılıyor.
Cilt hastalıkları için de gül kullanılmış. Dinaveri'nin Kitabü'n-Nebat kitabından: "Gülü kurutup uylukta ve kasıkta çıkan çıbana koysalar fayda eder, eğer yenmiş derin çıbanlara vursalar et bitirir."
Sivilceleri iyileştiriyor: Ediye-yi Müfrede tıp kitabında da kurutulmuş gülün sivilcelere iyi geldiği yazıyor.
Botanikçi ve doktor İbni Baytar, gül suyunun mide bulantısına iyi geldiğini yazmış. İğrenme, öğürme ve kusmayı dindiriyor, mideyi güçlendiriyor, koklayınca baş ağrısını geçiriyor.
Gül macunu mideye iyi geliyor, hazmı kolaylaştırıyor. Balgamı söktüğü, ciğere kuvvet verdiği tıp kitaplarında sık yazılmış. Gül macunlarının en bilineni gülbeşeker ve gülengübin eskiden gece yatmadan önce veya yemek sırasında alınıyormuş.
Gül suyu yaşam kuvveti veriyor: İbni Baytar'a göre gül suyu aklı, beyni kuvvetlendiriyor ve duyuları keskinleştiriyor, yaşam kuvvetini artırıyor. Heyecandan dolayı aşırı kalp atışına da yararlı olduğu saptanmış.
Ruhsal hastalıkların tedavisinde gül kullanılmış. 15. yüzyılda yazılmış önemli bir tıp kitabı olan Kamaliye'de ‘teninun kokusu dayim gül kokusı gibi olması için' denilerek, bir çeşit pudra tarifi veriliyor: Kuru gül yaprakları havanda dövülüp toz haline getirilir ve hamamdan çıkınca, daha beden ıslak iken boyna, göğse ve koltuk altlarına sürülür. Böylece güzel gül kokusu tekrar yıkanıncaya kadar vücuttan çıkmaz. Altıntaş'a göre bu formülün verilme sebebi ruhu tedavi etmek. Açıklaması da şöyle: "Bu koku ruhaniyeti kuvvetlendirir ve kalbi pek safi eyler."
Bayılana, daralana gül suyu ferahlık veriyor: Şimdi baygınlık geçirene kolonya dökülüyor ya, bu alışkanlık aslında gül suyundan geliyor. Eskiden bayılan hastalara gül suyu dökülürmüş. 30-40 yıldır kolonya kullanılıyor. Gül suyunun, ruh kararması anlamına gelen 'yürek kabarması'na da iyi geldiği yine bu kaynaklarda yer alıyor.
Gül suyu, boğaz ve kulak ağrılarını gideriyor.
Göz hastalıklarını tedavi ediyor. Göz kızarıklıkları, göz ağrıları için kullanılıyor.
Cilt hastalıkları için de gül kullanılmış. Dinaveri'nin Kitabü'n-Nebat kitabından: "Gülü kurutup uylukta ve kasıkta çıkan çıbana koysalar fayda eder, eğer yenmiş derin çıbanlara vursalar et bitirir."
Sivilceleri iyileştiriyor: Ediye-yi Müfrede tıp kitabında da kurutulmuş gülün sivilcelere iyi geldiği yazıyor.
Gül suyundan bebek maması: Eskiler gül suyundan bebekler için mama hazırlamış. Doktor Eşref bin Muhamed tarafından 15. yüzyılda yazılan tıp kitabı "Haza'inü's-Saa' dat"ta çocukların sağlığını korumak için mamalarını gül suyu ile hazırlamaları tavsiye ediliyor.
Gül yağı: Osmanlı hekimlerinin 'mübarek yağ' veya 'iksir gibi faydalı yağ' olarak tanımladığı gül yağı bugün kullandığımız gül esansı değil. Eski tıpta kullanılan gül yağı, güllerin uygun bir sıvı yağ içinde bırakılarak (zeytinyağı, bademyağı, susam yağı) özünün bu yağa çıkmasıyla elde ediliyor.
Gül yağı: Osmanlı hekimlerinin 'mübarek yağ' veya 'iksir gibi faydalı yağ' olarak tanımladığı gül yağı bugün kullandığımız gül esansı değil. Eski tıpta kullanılan gül yağı, güllerin uygun bir sıvı yağ içinde bırakılarak (zeytinyağı, bademyağı, susam yağı) özünün bu yağa çıkmasıyla elde ediliyor.
-Çağımızın hastalığı strese karşı iyi geliyor.
-Osmanlılar'da gül yağı psikolojik tedavilerde kullanılmış.
-Gül yağı ile baş ovulduğunda baş ağrılarına iyi geldiği gözlenmiş.
-Osmanlılar'da gül yağı psikolojik tedavilerde kullanılmış.
-Gül yağı ile baş ovulduğunda baş ağrılarına iyi geldiği gözlenmiş.
Gül yağı faydaları
1- Antiseptik (mikrop öldürücü )olarak kullanılan gül yağı makyajı temizler, ciltteki doğum lekelerini yok eder. Ciltteki alerjilere iyi gelir. Cilde canlılık ve parlaklık kazandırır.
2- Boğaz ve bademcik iltihaplarının giderilmesine yardımcı olur.
3- Ellerinizin ve cildinizin güzelleşmesi, pamuk gibi yumuşacık olması için gül yağını badem yağıyla karıştırıp, kullanabilirsiniz.
Evde Gül Yağı Yapımı
Çiçekler, meyveler, kabuklar, kökler gibi yararlı olduğu düşünülen her bitkiden bu şekilde yağ yapılıyor. Bunun için kitaplarda şöyle formüller var: "4 ölçü susam yağına, 1 ölçü gül yaprağı şişe içinde konulur. 20 gün güneşte bırakılır, sonra süzüp kullanılır."
Çiçekler, meyveler, kabuklar, kökler gibi yararlı olduğu düşünülen her bitkiden bu şekilde yağ yapılıyor. Bunun için kitaplarda şöyle formüller var: "4 ölçü susam yağına, 1 ölçü gül yaprağı şişe içinde konulur. 20 gün güneşte bırakılır, sonra süzüp kullanılır."
Su buharı distilasyonu ile gülyağı elde etmek için memleketimizde aşağıdaki iki usul kullanılmaktadır
1 – Gül çiçekleri 75-100 litrelik bakır imbiklerde su ile açık.ateş üzerinde kaynatılır. Elde edilen distilasyon ürünü tekrar distile edilir ve ayrılan gül yağı alınır. Bu usul ile elde edilen yağa “köylü tipi” ismi verilir, ikinci kaliteli bir üründür. Bu tip gül yağının elde edilişi gittikçe azalmaktadır.
2 - Gül çiçekleri, su buharı ile ısıtılan, çift çeperli distüasyon kazanlarında (2000 litrelik) distile edilir ve ayrılan gül yağı alınır. Bu yöntem ile elde edilen yağa “fabrika tipi” ismi verilmektedir. Birinci kalite bir üründür. İsparta ve Keçiborlu bölgesinde kooperatif veya özel teşebbüse ait olmak üzere, fabrika tipi yağ elde eden, 10 kadar tesis bulunmaktadır..
Su buharı distillasyonu ile ortalama olarak
3500-4000 kg. çiçekten 1 kg. gülyağı elde edilmektedir.
Gülyağı (gül esansı) soluk sarı renkli, gül kokulu ve keskin lezzetli bir sıvıdır. İçinde kokulu madde olarak bilhassa geraniol ve sitronellol bulunmaktadır .
Koku verici olarak kullanılıp, Türkiye’nin bir dışsatım ürünüdür. Eskiden ticarette ‘Türk geranium esansı” ismiyle de tanınmaktaydı.
Koku verici olarak kullanılıp, Türkiye’nin bir dışsatım ürünüdür. Eskiden ticarette ‘Türk geranium esansı” ismiyle de tanınmaktaydı.
Gülün Faydaları
- Anjin: Gül çiçeği ve yaprakları kaynatılıp balla tatlandırılarak gargara yapılır ve bu çaydan içilmeye devam edilir.
- Boğaz iltihabı: Gül çiçeği ve yaprakları kaynatılıp balla tatlandırılarak gargara yapılır ve bu çaydan içilmeye devam edilir.
- Kan temizleyici: Gül çiçeği ve yaprakları kaynatılıp balla tatlandırılarak içilmeye devam edilir.
- Baş ağrısı: Gül yaprakları, selvi kozalağı ile kaynatılıp başa ve yüze sürülür. Bu çay, balla tatlandırılıp içilmeye devam edilir.
- Ağız içi yaralar: Gül çiçekleri kaynatılıp balla tatlandırılıp gargara yapılır ve bu çaydan içilmeye devam edilir.
- Göz kızarıklığı: Gül çiçeği kaynatılıp gözler pansuman yapılır.
- Deri bakımı: Gül çiçeği, az suda kaynatılıp süzülür, balla krem yapılıp cilde sürülürse, cildi canlandırır, temizler.
- Ter kokusu: Gül çiçekleri kaynatılıp balla tatlandırılarak içilir.
- Kızamık: Gül ,kaynatılıp süzülür, kızamık çıkaran çocuğa pamukla sürülür.
- Tıkanık çözücü: Gül çiçeği kaynatılıp balla tatlandırılarak soğuk olarak içilirse,dalak ve karaciğerdeki tıkanıklığı çözer.
- İshal kesici: Gül çiçekleri kaynatılıp balla tatlandırılıp soğuk olarak içilmeye devam edilir.
Gül’ün normalde herhangi bir yan tesiri yoktur. Süs olarak yetiştirilip de şifası için pek kullanılmayan bir nimettir. Gül sabrın rumuzudur. Gülün reçeli mideyi kuvvetlendirir.
Osmanlı’dan Beri Şifa Kaynağı
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Deontoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayten Altıntaş yaptığı açıklamada; Osmanlı İmparatorluğu döneminden itibaren gülün şifa dağıtan bir bitki olarak görüldüğünü ve bu şekilde işlendiğini belirterek kendilerinin de bu bilgilere dayanarak yeni araştırmalar üzerinde çalıştıklarını ifade etti.
Gülün kanser üzerindeki etkilerini incelediklerini vurgulayan Altıntaş, gül çiçeği ve gül yağının kanser tedavisinde kullanılabileceğini söyledi.
Kanserli Dokuların Onarılmasında Olumlu Sonuç Verdi
Isparta gülünün sağlık alanındaki etkileri üzerinde araştırma yapan Prof. Dr. Ayten Altıntaş, gül çiçeği ve gül yağının cilt kanseribaşta olmak üzere radyasyona maruz kalan hastaların parçalanan hücrelerinin onarılmasında olumlu etki sağladığının tespit edildiğini bildirdi.
Kanser hastalarında oluşan tahribatın giderilmesi konusunda gülün etkin rol oynadığını belirlediklerini anlatan Altıntaş "Bilimsel araştırma kapsamında gül çiçeği ve türevlerinin antioksidan etkisinin olduğu ve kanserli dokuların onarılmasında olumlu sonuç elde edildiği tespit edildi" dedi.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde 4 yıl önce kanser teşhisi konulan hastaların kan hücrelerinde gül çiçeği ve gül yağının etkisi üzerinde laboratuvar ortamında çalışma yaptıklarını anlatan Altıntaş "Bu çalışmanın ardından bir de deri hücreleri üzerinde çalışma gerçekleştirdik. Kanser teşhisi konulan hastanın derisinden alınan parça üzerindeki hücreler üzerinde çalıştık ve onarıcı özelliğinin olduğunu tespit ettik" diye konuştu.
Cilt Kanserlerinde Kullanılabilir...
Altıntaş bu araştırmanın cilt kanserleri başta olmak üzere kanser hastalığı yüzünden tahrip olan derinin onarılmasında gül çiçeği ve gül yağının kullanılabileceğini ortaya çıkardığını, gülün ruh sağlığı, kas sinir gevşetici özellikleriyle de ön plana çıktığını vurguladı.
Gül Kokusunun Romatizmaya Faydası
Ülkemizde 5 milyondan fazla insana hayatı zindan eden eklem iltihabı rahatsızlıklarında (artrit) gülün ağrı hafifletici veriyor.
İki farklı araştırmada olgun güllerin aktif bileşenlerinden birinin artrit tarafından bozulan eklem dokusunun yeniden oluşmasında ve korunmasında etkin olduğu ortaya çıktı. LiveScience’dan Erin Richards’ın haberine göre, Roma’daki Uluslararası osteartrit Araştırmaları toplantısında sunulan çalışmalarda, güllerde bulunan GOPO(R) proteinin mekanizması açıklandı. Bu protein kartilajın (kemiklerin eklem yüzeylerinde serbest olarak bulunan elastik bağlantı dokusu), korunması yanında yeniden oluşmasını hızlandırıyor. Ayrıca bu proteinin ruh halini iyileşmesi, enerjinin çoğalması ve uyku kalitesinin artması gibi faydalarının da olduğu ortaya çıktı.
Osteroartrit ve Ramatoid artrit eklem yerlerindeki bu hayati kartilajın bozulmasıyla oluşuyor. Türkiye’de 5 milyondan fazla hastanın el, ayak ve hatta omuz gibi büyük eklem bölgelerinde dahi şişkinlik, esneklik kaybı ve aşırı ağrı gibi hayatı zindan edecek semptomlar görülebiliyor.
Artrite tam olarak neyin neden olduğu bilinmiyor. Ancak şişmanlık, yaşlılık ve genetik gibi faktörlerin etki ettiği biliniyor. Eklem yerlerindeki iltihaplar artıkça durum çok daha kötüleşiyor. Tedavi olarak iltihap ve ağrı kesici çeşitli ilaçlar kullanılıyor. Ancak kesin bir tedavisi yok. Güllerden elde edilen GOPO(R) gibi alternatifler eklem şişmelerinin ve şekil bozukluklarının tedavisinin yanında ağrı için alınan ilaçların da yan etkilerini yok edebilir.
İki farklı araştırmada olgun güllerin aktif bileşenlerinden birinin artrit tarafından bozulan eklem dokusunun yeniden oluşmasında ve korunmasında etkin olduğu ortaya çıktı. LiveScience’dan Erin Richards’ın haberine göre, Roma’daki Uluslararası osteartrit Araştırmaları toplantısında sunulan çalışmalarda, güllerde bulunan GOPO(R) proteinin mekanizması açıklandı. Bu protein kartilajın (kemiklerin eklem yüzeylerinde serbest olarak bulunan elastik bağlantı dokusu), korunması yanında yeniden oluşmasını hızlandırıyor. Ayrıca bu proteinin ruh halini iyileşmesi, enerjinin çoğalması ve uyku kalitesinin artması gibi faydalarının da olduğu ortaya çıktı.
Osteroartrit ve Ramatoid artrit eklem yerlerindeki bu hayati kartilajın bozulmasıyla oluşuyor. Türkiye’de 5 milyondan fazla hastanın el, ayak ve hatta omuz gibi büyük eklem bölgelerinde dahi şişkinlik, esneklik kaybı ve aşırı ağrı gibi hayatı zindan edecek semptomlar görülebiliyor.
Artrite tam olarak neyin neden olduğu bilinmiyor. Ancak şişmanlık, yaşlılık ve genetik gibi faktörlerin etki ettiği biliniyor. Eklem yerlerindeki iltihaplar artıkça durum çok daha kötüleşiyor. Tedavi olarak iltihap ve ağrı kesici çeşitli ilaçlar kullanılıyor. Ancak kesin bir tedavisi yok. Güllerden elde edilen GOPO(R) gibi alternatifler eklem şişmelerinin ve şekil bozukluklarının tedavisinin yanında ağrı için alınan ilaçların da yan etkilerini yok edebilir.
Romatizma İçin Gül Kürü
Romatizma hastası olmamak için üşütmemeye dikkat edilmelidir. Gül kürü için 2 tane gül dallarıyla kırılıp, 1 litre suyun içine atılır ve 20 dakika kaynatılır. Sonra güller suyun içinden alınır ve soğumaya bırakılır.
Her sabah ve her akşam 1 çay bardağı bu sudan içilir.
Bağışıklık sistemini güçlendiriyor…Roma’daki konferansta ilk sunulan çalışmada, güllerden elde edilen tozun, kartilaj hücrelerine etkisi araştırıldı. Bu hücreler eklem yerlerindeki kartjilajın oluşmasından sorumlu. Güllerdeki GOPO (R)’nin vücudun iltihapsal tepkisiyle yok olan eklem bozulmasına neden olan enzimleri ve proteinleri salgılayan genleri deaktif hale getirdiği görüldü. Ayrıca bu proteinin eklemlerin yeniden tedavisi için kolojen ve kartilaj oluşturan genleri de harekete geçirdiği keşfedildi. Son olarak gül tozunun nitrik oksit ve prostaglandin E2 (PGE2) gibi iltihabi aracıların salgılanmasını önlediği ortaya çıktı.
İkinci araştırmada gül tozunun atların bağışıklık sistemindeki etkileri gözlemlendi. Araştırma gül tozu verilen atların diğerlerine nazaran daha güçlü bağışıklık sistemi olduğunu ve egzersizlerde daha başarılı olduğunu ortaya koydu.
Son araştırmalara göre gül kokusu ve güllerden elde edilecek doğal ilaçların insanların hayatlarını yaşanmaz kılan bu ağrılı hastalıkta şu an ağrı kesici ve iltihap kurutucuların çok daha faydalı olabileceği belirtiliyor.
İkinci araştırmada gül tozunun atların bağışıklık sistemindeki etkileri gözlemlendi. Araştırma gül tozu verilen atların diğerlerine nazaran daha güçlü bağışıklık sistemi olduğunu ve egzersizlerde daha başarılı olduğunu ortaya koydu.
Son araştırmalara göre gül kokusu ve güllerden elde edilecek doğal ilaçların insanların hayatlarını yaşanmaz kılan bu ağrılı hastalıkta şu an ağrı kesici ve iltihap kurutucuların çok daha faydalı olabileceği belirtiliyor.
Tıbbi hastalıklar
Boğaz, ağız iltihapları, sindirim sistemi iltihapları, ishal, Sebore (saç kepeklenmesi), eklem iltihaplarında, göğüs hastalıkları, cilt temizliği, küçük cilt yaraları, burun akıntıları, kesikler, bereler, burkulma ve ezikler, ergenlik sivilceleri, siyah noktalara, kırışıklıkların önlenmesi …
Gül Pek Çok Derde Deva...
Boğaz, ağız iltihapları, sindirim sistemi iltihapları, ishal, Sebore (saç kepeklenmesi), eklem iltihaplarında, göğüs hastalıkları, cilt temizliği, küçük cilt yaraları, burun akıntıları, kesikler, bereler, burkulma ve ezikler, ergenlik sivilceleri, siyah noktalara, kırışıklıkların önlenmesi …
Gül Pek Çok Derde Deva...
*Gül reçeli, gül konservesi, gül suyu, gül kremi, gül yağı, gül suyu içeceği olarak da kullanılır.
*1 litre kaynayan su içine 1 avuç kuru çiçek taç yapraklarını atın, 5 dakika demleyin. Günde 2 fincan için.
*Gül reçeli, gülsuyu içeceği, gül balı yenmeye devam edildiğinde mideyi kuvvetlendirir. Yaralara, tıkanıklıklara iyi gelir.
*Gül kurusu için güller tomurcuk halindeyken sabah güneş doğmadan evvel toplanır. Gölgede kurutulur. Gerektiği zaman suyla kaynatılır.
*4 litre üzüm sirkesi içine 10 avuç kuru gül taç yapraklarını ekleyip karıştırın. 15-20 gün güneşte tutup süzün. Gargara, losyon, makyaj temizleyici olarak kullanabilirsiniz.
* Gül suyu çok güzel bir toniktir.
*Kabız yapma özeliği vardır. İshal olunca kullanılır. 20gr gül kurusu 1 litre suda kaynatılır. Günde 3 fincan içilir.
*2 su bardağı taze gül taç yapraklarını, 2 bardak şeker ile karıştırın. 1 bardak su ile kısık ateşte 1-2 saat pişirin. İnmesinden biraz evvel yarım limonun suyunu katın. Gül reçeli olarak yiyebilirsiniz. (ölçüyü kendinize göre azaltır veya çoğaltabilirsiniz) Hafif sindirim sistemi iltihaplarına, romatizma, eklem iltihaplarına iyi gelir.
*Kavanoza 40 gr gül yaprağı konur. Üstüne 1 litre saf su konur. 7-15 güneşte bekletilir. Gerektiğinde gargara, antiseptik olarak, (mikrop öldürücü olarak) hafif boğaz hastalıklarında kullanılır.
*Gül çay olarak 5 bardak kaynayan suya 1/2 avuç gül yaprağı 1-2 dakika kaynatılır. 5 dakika demlendirilir. Günde 3 kere 1 fincan içilir. Aynı karışımla gargara ve çabuk kızaran yorgunluktan yaşaran gözler için göz banyosu da yapılır.
*Kozmetik ve parfümeri sanayinde kullanılır.
*Bir kap içine iki avuç kuru çiçek yaprağı koyarak üzerine 1/2 litre kaynar su dökün. Sıcak bir yerde 24 saat bırakın. Tülbentten geçirin. 1/2 kilo şeker (veya bal) katarak kısık ateşte pişirin. Günde iki-dört çorba kaşığı için.
*3 çay bardağı gül suyuna 1 çay bardağı vazelin konup merhem yapılır. El, dudak çatlakları için günde 2-3 kere sürülür.
*4 damla gül yağını saç fırçanıza dökün saçınızı tarayın.
*Gül çayı yapılır ılınınca el ayak banyosu yapılır.
*1/2 kilo gül yaprağını, 1/2 kilo iç yağ ile karıştırın. 10-15 gün emiştirmeye bırakın. Çok kısık ateşte 10-15 dakika pişirin. Temiz bir merhem elde edene kadar temiz bir tülbentten geçirin. Cildinize sürerek kullanın.
*Öksürük için çay olarak hazırlayın. Çayın içilmesi kişiyi rahatlatır.
*Vazelinin içine 8 damla gül yağı koyarak el ve cildinize sürebilirsiniz.
*Gülsuyu kokulu gül yapraklarını (temiz hastalıksız) toplayın. Yarı yarıya (biraz kurumak üzere) gölgede kurutun. Bir kaseye bez serin üzerine gül yapraklarını kalın bir tabaka halinde yayın. Üzerine kalın bir kâğıtla örtün. İçinde kor bulunan toprak bir kabı kağıdın üzerine koyun. Isının etkisiyle kasenin içine damla damla gül suyu süzülür. Yüzdeki kırışıklıkları gidermek şiş gözlerin şişkinliğini indirmek, hasta deriyi tedavi etmek için güzellik ve makyaj temizlemek için kullanılır.
*Gülsuyu cildi temizlemekte etkin tonik olarak kullanılır.
*Kadınlarda görülen hafif vajinal akıntılarda genital organlarını gül suyu ile yıkanırsa iyi gelir.
*Saf zeytin yağının içine 10-15 damla gül yağı koyun vücuda masaj yapın.
*30gr şampuanın içine 12 damla gül yağı koyun. Karıştırın saç diplerine masaj yaparak yıkayın. Saçı besler, saç kepeklenmesini önler.
*Ağız yaralarında; uygun bir kavanoza 1 litre su, 50 gram taze gül çiçeği yaprağı konularak, güneşte 1 hafta bekletilerek gerektiğinde kullanılabilecek çok yararlı bir gargara ilacı elde edilir. Fazla kullanılırsa ciğerlere zarar verir. 20 günlük kürler halinde kullanılmalı.
*Rahim ve makat hastalıklarında 50 gr. gül kurusu bir avuç anason ile kaynatılıp her gün bir fincan içilir.
*Temiz beyaz kısımları ayıklanmış 300 gül yaprağını koyu renkli şişeye koyun Üzerine 1 litre yağmur suyunu doldurun. Güneşte 15 gün tutun (emiştirin). Gerektiği zaman 1 bardak suyun içine 1 kahve fincanı konup içilir. Yaralara sürülür. Cilt temizlenir.
*Küvete banyo suyunun içine 11-15 damla gül yağı damlatıp iyice karıştırın. Göze temasını önleyerek içinde 15-20 dakika oturun.
*Ağız yaralarında; uygun bir kavanoza 1 litre su, 50 gram taze gül çiçeği yaprağı konularak, güneşte 1 hafta bekletilerek gerektiğinde kullanılabilecek çok yararlı bir gargara ilacı elde edilir.
*1 litre kaynayan su içine 1 avuç kuru çiçek taç yapraklarını atın, 5 dakika demleyin. Günde 2 fincan için.
*Gül reçeli, gülsuyu içeceği, gül balı yenmeye devam edildiğinde mideyi kuvvetlendirir. Yaralara, tıkanıklıklara iyi gelir.
*Gül kurusu için güller tomurcuk halindeyken sabah güneş doğmadan evvel toplanır. Gölgede kurutulur. Gerektiği zaman suyla kaynatılır.
*4 litre üzüm sirkesi içine 10 avuç kuru gül taç yapraklarını ekleyip karıştırın. 15-20 gün güneşte tutup süzün. Gargara, losyon, makyaj temizleyici olarak kullanabilirsiniz.
* Gül suyu çok güzel bir toniktir.
*Kabız yapma özeliği vardır. İshal olunca kullanılır. 20gr gül kurusu 1 litre suda kaynatılır. Günde 3 fincan içilir.
*2 su bardağı taze gül taç yapraklarını, 2 bardak şeker ile karıştırın. 1 bardak su ile kısık ateşte 1-2 saat pişirin. İnmesinden biraz evvel yarım limonun suyunu katın. Gül reçeli olarak yiyebilirsiniz. (ölçüyü kendinize göre azaltır veya çoğaltabilirsiniz) Hafif sindirim sistemi iltihaplarına, romatizma, eklem iltihaplarına iyi gelir.
*Kavanoza 40 gr gül yaprağı konur. Üstüne 1 litre saf su konur. 7-15 güneşte bekletilir. Gerektiğinde gargara, antiseptik olarak, (mikrop öldürücü olarak) hafif boğaz hastalıklarında kullanılır.
*Gül çay olarak 5 bardak kaynayan suya 1/2 avuç gül yaprağı 1-2 dakika kaynatılır. 5 dakika demlendirilir. Günde 3 kere 1 fincan içilir. Aynı karışımla gargara ve çabuk kızaran yorgunluktan yaşaran gözler için göz banyosu da yapılır.
*Kozmetik ve parfümeri sanayinde kullanılır.
*Bir kap içine iki avuç kuru çiçek yaprağı koyarak üzerine 1/2 litre kaynar su dökün. Sıcak bir yerde 24 saat bırakın. Tülbentten geçirin. 1/2 kilo şeker (veya bal) katarak kısık ateşte pişirin. Günde iki-dört çorba kaşığı için.
*3 çay bardağı gül suyuna 1 çay bardağı vazelin konup merhem yapılır. El, dudak çatlakları için günde 2-3 kere sürülür.
*4 damla gül yağını saç fırçanıza dökün saçınızı tarayın.
*Gül çayı yapılır ılınınca el ayak banyosu yapılır.
*1/2 kilo gül yaprağını, 1/2 kilo iç yağ ile karıştırın. 10-15 gün emiştirmeye bırakın. Çok kısık ateşte 10-15 dakika pişirin. Temiz bir merhem elde edene kadar temiz bir tülbentten geçirin. Cildinize sürerek kullanın.
*Öksürük için çay olarak hazırlayın. Çayın içilmesi kişiyi rahatlatır.
*Vazelinin içine 8 damla gül yağı koyarak el ve cildinize sürebilirsiniz.
*Gülsuyu kokulu gül yapraklarını (temiz hastalıksız) toplayın. Yarı yarıya (biraz kurumak üzere) gölgede kurutun. Bir kaseye bez serin üzerine gül yapraklarını kalın bir tabaka halinde yayın. Üzerine kalın bir kâğıtla örtün. İçinde kor bulunan toprak bir kabı kağıdın üzerine koyun. Isının etkisiyle kasenin içine damla damla gül suyu süzülür. Yüzdeki kırışıklıkları gidermek şiş gözlerin şişkinliğini indirmek, hasta deriyi tedavi etmek için güzellik ve makyaj temizlemek için kullanılır.
*Gülsuyu cildi temizlemekte etkin tonik olarak kullanılır.
*Kadınlarda görülen hafif vajinal akıntılarda genital organlarını gül suyu ile yıkanırsa iyi gelir.
*Saf zeytin yağının içine 10-15 damla gül yağı koyun vücuda masaj yapın.
*30gr şampuanın içine 12 damla gül yağı koyun. Karıştırın saç diplerine masaj yaparak yıkayın. Saçı besler, saç kepeklenmesini önler.
*Ağız yaralarında; uygun bir kavanoza 1 litre su, 50 gram taze gül çiçeği yaprağı konularak, güneşte 1 hafta bekletilerek gerektiğinde kullanılabilecek çok yararlı bir gargara ilacı elde edilir. Fazla kullanılırsa ciğerlere zarar verir. 20 günlük kürler halinde kullanılmalı.
*Rahim ve makat hastalıklarında 50 gr. gül kurusu bir avuç anason ile kaynatılıp her gün bir fincan içilir.
*Temiz beyaz kısımları ayıklanmış 300 gül yaprağını koyu renkli şişeye koyun Üzerine 1 litre yağmur suyunu doldurun. Güneşte 15 gün tutun (emiştirin). Gerektiği zaman 1 bardak suyun içine 1 kahve fincanı konup içilir. Yaralara sürülür. Cilt temizlenir.
*Küvete banyo suyunun içine 11-15 damla gül yağı damlatıp iyice karıştırın. Göze temasını önleyerek içinde 15-20 dakika oturun.
*Ağız yaralarında; uygun bir kavanoza 1 litre su, 50 gram taze gül çiçeği yaprağı konularak, güneşte 1 hafta bekletilerek gerektiğinde kullanılabilecek çok yararlı bir gargara ilacı elde edilir.
*Çabuk kızaran, ya da yorgunluktan yaşaran gözler için; gül fidanlarının taze yaprakları ve körpe dallarını aynı ölçüde suyla kaynatarak elde edilen sıvıyı bir pamuğa sürerek yapılan banyo iyi gelir.
*Bulantı için; taze ya da kurutulmuş 40 gram gül çiçeği yaprağı, 1 litre suda haşlanır. Ara sıra birer kahve fincanı içilirse kişiyi rahatlatır.
*Öksürük için; bulantıdaki gibi hazırlanan çayın içilmesi kişiyi rahatlatır.
*Güzellik için; 1 ölçü vazelini, hazır satılan 3 ölçü gül suyu ile iyice karıştırıp hazırlanacak losyon, eldeki çatlakları giderir. Elleri güzelleştirir.
Gül Kokla Ömrün Uzun Olsun ....
Tıp dünyası gül mucizesini yeni keşfetti. Oysa Osmanlı ve islâm dünyasında gülün sağlık alanındaki kullanımı çok yaygındı.
Aroma tedavisi: Gül esansı yukarıdaki rahatsızlıklara karşı çeşitli metotlarla uygulanır. Gül esansı su buharı damıtması (destilasyon) veya ekstraksiyon ile elde edilir. Gül esansından 5-15 damla Aroma lambasının gazına karıştırılır ve lamba yakılır. Aroma çanağına bir bardak su konur ve içine 5-10 damla gül esansı ilave edilir ve çanağın altındaki mum yakılır. Şayet aroma lambası ve aroma çanağı yoksa bir bardak suya 5-10 damla Gül esansı damlatılarak pencere önüne konur. Bu şekilde havaya karışan Gül esansının birleşimindeki maddeler burnumuzdan beyine tesir ederek baş ağrısı, halsizlik, zihinsel yorgunluğa karşı iyi gelir.
Gül sirkesi: 1lt’lik bir şişeye Gül çiçeklerinin taç yaprakları doldurulur ve üzerine kalitelisinden sirke iâve edilir ve de sirke taç yapraklarını tamamen kapatmalıdır. Pencere önünde 4-6 hafta bekletildikten sonra süzülerek Gül sirkesi elde edilir. Gül sirkesi gargara yapmak için, göze damlatmak için ve dahilen günde 3-4 defa 1 tatlı kaşığı alınarak kullanılır.
Gül reçeli: Gülün taç yaprakları kadar şeker ile birlikte bir miktar su ile hafif ateşte 2-3saat pişirilir ve soğuduktan sonra bir limon sıkılarak suyu ilave edilir ve reçel yapılır.
Gül suyu: Gül suyu ile yüz ve eller yıkanır ise cilde tazelik ve canlılık verir ve yaraları iyileştirir.
Gül merhemi: Gülün taç yapraklarından bir ölçü 100 gr, bir ölçü 100 gr Mastı çiçeği, üç ölçü 300 gr Sinir otu, bir ölçü 100 gr Koyungözü otu, bir ölçü 100 gr Menekşe otu 250 gr Parafin ve 250 gr Vazelin ile karıştırılır. (parafin ve vazelin hafif eritildikten sonra). 3-4gün bekletildikten sonra yine hafif ısıtılarak süzülür ve Gül merhemi elde edilir. bu deri pomadı yapılırken Parafin ve Vazelin bulunamaz ise yerine 500 gr Koyunun kuyruk yağı kullanılabilir. Bu deri pomadı her türlü deri hastalıklarına karşı kullanılabilir.
Çay Hazırlama : Kurutulmuş ve saklanmış taçyapraklarından 2-3 tatlı kaşığı üzerine 1 bardak kaynar su dökülüp 10-15 dakika süreyle demlendirilerek bir çay hazırlanır. Bu çaydan günde üç kez birer bardak içilir. Göz banyoları ve yaralar için bu çay dıştan uygulanılır.
Çayı: Bir avuç kurutulmuş veya bir tutam taze takriben 5-10 gr taç yaprağı (Gül yaprakları) demliğe konur ve üzerine 300-500 ml kaynar su ilave edilir ve 5-10 dk demlenmeye bırakıldıktan sonra süzülerek içilir. Şayet gözler Gül demi ile pansuman yapılacak veya yıkanacak ise soğuması beklenir.
Yüzünüz 'Gül' sün…
Güzelliğiyle küsleri barıştıran, aşıkları kavuşturan gül, sadece anlamlı bir çiçek değil aynı zamanda cilt/saç bakımının da vazgeçilmez bitkilerinden.
Güllerin içinde güzellik yolculuğu yapın…
Çiçeklerin kraliçesi olarak sayılan ve özel günlerin anlamlı çiçeği gülün marifeti sadece kadınların gönlünü fethetmek değil aynı zamanda onları güzelleştirmek.
Gül Suyu İle Nemlenin
Kozmetik sektörüne ilham kaynağı olan gül, güzelliğin en büyük eseridir. Son yıllarda doğal olana yönelmek büyük rağbet görmeye başladı. Gülsuyu da bunlardan birisidir. Kleopatra’nın bile gözdesi olan gül, kozmetik alanında pek çok işleve sahip. Gülsuyu ile cildinizi temizleyebilirsiniz. Üstelik hassas ciltlerin bile rahatlıkla kullanabileceği gülsuyu, hem kızarıklıkları yok ediyor, hem cildin nem yapısını düzene sokuyor.
Kırışıklıklara Yabangülü
Maske ve ampul şeklinde bulabileceğiniz yabangülü yağı, özellikle kuru ciltlerde muhteşem sonuçlar çıkarıyor. Yoğun bir bakım uygulayarak, hücre yenilenmesini hızlandırıyor ve kuruluktan kaynaklanan küçük kırışıklıkları düzeltiyor.
Göz Altı Şişliklerine
Gözaltınızda şişlikler ve morluklar varsa, gül özleri içeren göz jelleri ile bu soruna çözüm bulabilirsiniz. Gözleriniz tahriş olmuş ve sulanıyorsa, göz kapaklarınızın üzerine, gülsuyu dökülmüş pamuklar koyun. Bir anda rahatladığını hissedeceksiniz.
Stres Ve Sıkıntının İlâcı
Gül kokusu, en iyi aromaterapilerden birisidir. Sıkıntı ve stresi yok eder, ağrılara iyi gelir. Hafif afrodizyak etkisi yaratır. İnsanın teninin ısısıyla birleşince, hafiflik yaratır. Bu yüzden parfümlerde kullanılır. Gül yağını vücudunuzda rahatlıkla kullanabilirsiniz. Teninizin kuruyan bölgeleri yumuşar, canlanır ve hücre yenilenmesi oluşur. Pek çok yaşlanma geciktirici kremin içinde bulunan bu yağ, saf olarak da satılır. Birkaç damlasını banyo suyunuza katarak, cildinizi zararlı dış etkilerden korumuş olursunuz.
Gül ve Sirke İle TonikMalzeme: 4 çay fincanı kurutulmuş kırmızı gül, 1/2 çay fincanı gül yağı, 2 bardak sirke
Uygulama: Bütün malzemeyi kapaklı, cam bir kavanoza koyun. Üç hafta bekletin. Ara ara çalkalayın. Sonra süzün. Sıvıyla aynı oranda damıtılmış su ekleyerek kullanın.
Uygulama: Bütün malzemeyi kapaklı, cam bir kavanoza koyun. Üç hafta bekletin. Ara ara çalkalayın. Sonra süzün. Sıvıyla aynı oranda damıtılmış su ekleyerek kullanın.
Her Türlü Cilt İçin TemizleyiciMalzeme: 2 tatlı kaşığı kuru lavanta
2 tatlı kaşığı kuru gül yaprağı
4 tatlı kaşığı yulaf
4 tatlı kaşığı kaolin (kil)
Uygulama: Sabun içermeyen bu temizleyici her türlü ciltte mükemmel sonuç verir.
Kahve çekme makinesinde yulafı lavanta ve gül yapraklarını un haline gelene kadar çekin. Hazırladığınız bu karışıma kili karıştırın ve hava almayan bir kavanoza koyun. Kullanacağınız zaman 1 çay kaşığı kadar tozu biraz su ile avucunuzda ıslatın, yumuşak hamur kıvamına getirin. Cildinize masaj yaparak yayın ve daha sonra soğuk su ile yıkayın. Bu temizleyiciyi günde iki kere (sabah-akşam) kullanabilirsiniz.
2 tatlı kaşığı kuru gül yaprağı
4 tatlı kaşığı yulaf
4 tatlı kaşığı kaolin (kil)
Uygulama: Sabun içermeyen bu temizleyici her türlü ciltte mükemmel sonuç verir.
Kahve çekme makinesinde yulafı lavanta ve gül yapraklarını un haline gelene kadar çekin. Hazırladığınız bu karışıma kili karıştırın ve hava almayan bir kavanoza koyun. Kullanacağınız zaman 1 çay kaşığı kadar tozu biraz su ile avucunuzda ıslatın, yumuşak hamur kıvamına getirin. Cildinize masaj yaparak yayın ve daha sonra soğuk su ile yıkayın. Bu temizleyiciyi günde iki kere (sabah-akşam) kullanabilirsiniz.
Cilt Temizliği
*Bir kaba 2 yemek kaşığı kil, 3 yemek kaşığı gülsuyu ve 1 çay kaşığı zeytinyağını koyup iyice karıştırın ve koyulaşıncaya kadar iyice kaynatın. Yüzünüzü yıkadıktan sonra bu karışımı göz ve dudağın kenarları hariç cildinize sürün. 5 ya da 7 dakika beklettikten sonra yüzünüzü yıkayın. Bu gül maskesi cildin kirlerini ve fazla yağlarını alıp temizler. Gül kokusu cildi rahatlatır ve besler.
*4 litre üzüm sirkesi içine 10 avuç kuru gül yaprağını ekleyip karıştırın. 15-20 gün güneşte tutup süzün. Gargara, losyon, makyaj temizleyicisi olarak kullanabilirsiniz.
Üç avuç taze gül yaprağını beş dakika suda kaynatın sonra bir çay kaşığı dövülerek toz haline getirdiğiniz ıhlamur yaprağından, bir çorba kaşığı taze kaymak, bir tatlı kaşığı süzme bal ilâve edin. Hazırlanan karışım krem kıvamına gelinceye kadar kestane unu ilave ederek karıştırın. Cildin parlak, nemli ve güzel olmasını sağlayan bu karışımı yüzünüze sürebilirsiniz.
Üç avuç taze gül yaprağını beş dakika suda kaynatın sonra bir çay kaşığı dövülerek toz haline getirdiğiniz ıhlamur yaprağından, bir çorba kaşığı taze kaymak, bir tatlı kaşığı süzme bal ilâve edin. Hazırlanan karışım krem kıvamına gelinceye kadar kestane unu ilave ederek karıştırın. Cildin parlak, nemli ve güzel olmasını sağlayan bu karışımı yüzünüze sürebilirsiniz.
Cilt bakımı *Pul pul dökülen kuru bir cilde sahipseniz bu görünümden kurtulmak için kurutulmuş gül yapraklarını küçük parçalara bölün, süt, mısır nişastası ve bir parça bal ile karıştırın. 15 dakika beklettikten sonra, bu karışımla yüzünüze yavaş yavaş masaj yapın. Bu masaj sayesinde cildiniz kaybettiği nemi geri kazanacaktır.
*3 çay bardağı gül suyuna 1 çay bardağı vazelin koyun ve karıştırın. Bu karışım el ve dudak çatlaklarına iyi gelecektir.
*3 çay bardağı gül suyuna 1 çay bardağı vazelin koyun ve karıştırın. Bu karışım el ve dudak çatlaklarına iyi gelecektir.
*Saf zeytinyağının içine 10-15 damla gül yağı koyun vücuda masaj yapın.
*Küvete banyo suyunun içine 11-15 damla gül yağı damlatıp iyice karıştırın, bu karışım hem güzel kokmanızı hem de rahatlamanıza yardımcı olacaktır.
Saç bakımı
* 30 gr. şampuanın içine 12 damla gül yağı koyun ve karıştırın. Saç diplerine masaj yaparak saçınızı yıkayın. Bu maske saçınızı besler, kepeklenmesini önler.
* 4 damla gül yağını saç fırçanıza dökün saçınızı tarayın.
Gül maskesinin Yapılışı ve Faydaları
Bir kaba 2 yemek kaşığı kil, 3 yemek kaşığı gülsuyu ve 1 çay kaşığı zeytinyağını koyup iyice karıştırın ve koyulaşıncaya kadar iyice kaynatın. Yüzünüzü yıkadıktan sonra bu karışımı göz ve dudağın kenarları hariç cildinize sürün. 5 ya da 7 dakika beklettikten sonra yüzünüzü yıkayın.
Bu gül maskesi cildin kirlerini ve fazla yağlarını alıp temizler. Gül kokusu cildi rahatlatır ve besler.
Üç avuç taze gül yaprağını beş dakika suda kaynatın sonra bir çay kaşığı dövülerek toz haline getirdiğiniz ıhlamur yaprağından, bir çorba kaşığı taze kaymak, bir tatlı kaşığı süzme bal ilâve edin. Hazırlanan karışım krem kıvamına gelinceye kadar kestane unu ilave ederek karıştırın. Cildin parlak, nemli ve güzel olmasını sağlayan bu karışımı yüzünüze sürebilirsiniz.
Osmanlı Gül şerbeti nasıl yapılır?
Malzemeler:
4 su bardağı tozşeker.
Bir su bardağı kokulu, kurutulmuş gül goncaları
İki limonun suyu
Bir çay bardağı kıyılmış badem (file badem)
İki taze kırmızı gülün yaprakları
Bir çay bardağı gülsuyu
Hazırlanışı: Kuru gülleri yıkayın. Ortalarındaki tohumları ayıklayıp atın, yapraklarını bir kaseye koyun. Üzerine 1 limon suyunu dökün....Parmaklarınızla limon suyu içindeki yaprakları iyice ovun. Suya hafif pembelik çıksın, yapraklar iyice ezilsin. Üzerine 1 su bardağı şekeri de döküp yine oğuşturun...Bir bardak su ilave edip buzdolabına kaldırın.
4-5 saat sonra kabı çıkarıp üzerine yıkanmış, taze güllerin yapraklarını koyun. Yine iyice elinizle ezin. Bir bardak daha şeker dökün. (mikserde çırpmayın. Elle ezmek gerekiyor. Yoksa püre olur ve bizim amacımız renk ve kokuyu çıkarmak.) Tekrar buzdolabına koyun. 1-2 saat sonra çıkarın. Üzerine gül suyunu ve diğer limonun suyunu ilave edin. İyice parmaklarınızla bulamacı yoğurun ,yapraklar ezilsin...karışıma 4 su bardağı sıcakca suyu ve kalan 2 bardak şekeri de ilave edin. (arzu edenler şeker yerine süzme bal ve bir çay kaşığı zencefil de kullanabilirler)
Karışımı 10 dakika dinlendirin, durulduktan sonra tülbentten süzün. Biraz daha dinlendirip bir kez daha tülbentten geçirin. Ne kadar süzerseniz o kadar duru bir şerbetiniz olur. Makbulü duru olmasıdır. Şerbeti sürahiye alın. Üzerine kıyılmış bademleri katın. Bir- iki taze gül yaprağı süslemek için ilave edin. Soğuk servis yapın.
Not: Aynı şerbeti gelincik yapraklarıyla yapabilirsiniz. Sadece gelincik şerbeti yaparken yaprakları ezmeyecek güneşte bekleteceksiniz limon ve şekerle...
Bir su bardağı kokulu, kurutulmuş gül goncaları
İki limonun suyu
Bir çay bardağı kıyılmış badem (file badem)
İki taze kırmızı gülün yaprakları
Bir çay bardağı gülsuyu
Hazırlanışı: Kuru gülleri yıkayın. Ortalarındaki tohumları ayıklayıp atın, yapraklarını bir kaseye koyun. Üzerine 1 limon suyunu dökün....Parmaklarınızla limon suyu içindeki yaprakları iyice ovun. Suya hafif pembelik çıksın, yapraklar iyice ezilsin. Üzerine 1 su bardağı şekeri de döküp yine oğuşturun...Bir bardak su ilave edip buzdolabına kaldırın.
4-5 saat sonra kabı çıkarıp üzerine yıkanmış, taze güllerin yapraklarını koyun. Yine iyice elinizle ezin. Bir bardak daha şeker dökün. (mikserde çırpmayın. Elle ezmek gerekiyor. Yoksa püre olur ve bizim amacımız renk ve kokuyu çıkarmak.) Tekrar buzdolabına koyun. 1-2 saat sonra çıkarın. Üzerine gül suyunu ve diğer limonun suyunu ilave edin. İyice parmaklarınızla bulamacı yoğurun ,yapraklar ezilsin...karışıma 4 su bardağı sıcakca suyu ve kalan 2 bardak şekeri de ilave edin. (arzu edenler şeker yerine süzme bal ve bir çay kaşığı zencefil de kullanabilirler)
Karışımı 10 dakika dinlendirin, durulduktan sonra tülbentten süzün. Biraz daha dinlendirip bir kez daha tülbentten geçirin. Ne kadar süzerseniz o kadar duru bir şerbetiniz olur. Makbulü duru olmasıdır. Şerbeti sürahiye alın. Üzerine kıyılmış bademleri katın. Bir- iki taze gül yaprağı süslemek için ilave edin. Soğuk servis yapın.
Not: Aynı şerbeti gelincik yapraklarıyla yapabilirsiniz. Sadece gelincik şerbeti yaparken yaprakları ezmeyecek güneşte bekleteceksiniz limon ve şekerle...
Bu gül şerbeti insan vücudunun nice hastalıklarına iyidir. Kanı safradan ayırıp aşağıdan süzer. Sarılığa iyi gelir. Mide ve ciğer tıkanıklarını açar. Kalbe kuvvet verir. Hafakan'a faydalıdır. Zira, kalbe ağırlık veren bozuk rutubeti vücuttan temizler atar. Safravî ve üç günde bir tutan sıtmaya iyi gelir.
Çok güzel faydalı bir yazı olmuş.emeğiniz için çok teşekkürler 🙏
YanıtlaSil