21 Haziran 2013 Cuma

TÜKENMİŞLİK SENDROMU

“Geçmiş olan dünden hiç yâd etme, yarın da gelmemişken feryat etme, düşünme geleceği de geçmişi de, şimdi şen ol da yaşamı berbat etme…”
Ömer Hayyam



TÜKENMİŞLİK SENDROMU, YAŞAM ENERJİSİNDE TÜKENME HALİDİR!
“Yaşam enerjisinde tükenme hâli” olarak tanımlanabilen tükenmişlik sendromu; insanın tüm yaşamına yayılabilen ruhsal ve duygusal bir durumdur. İnsanın doğasına uygun yaşamayı reddedip, çok büyük idealler ve hedeflerle temel insani ihtiyaçları arasında sıkışıp kaldığında, kendine, ruhuna ve bedenine kötü davrandığında veya bir şekilde kendine yalan söylediği durumlarda ortaya çıkabiliyor.
SIKLIKLA DEPRESYONLA KARIŞTIRILIYOR…
Ruhsal bir bozukluk veya bir hastalık olarak görülmemesi gereken tükenmişlik sendromu, sıklıkla depresyonla karıştırılıyor. Ancak depresyondan farklı olarak tükenmişlik sendromunda kişi yaşadığı ortamdan uzaklaşıp farklı bir ortama geçtiğinde duygulanımı kolaylıkla değişebiliyor ve sıkıntıya düşen yaşamsal fonksiyonları normale dönebiliyor.
HAYATLA KAVGA ETMEYİN, KEYİFLE YAŞAYIN…
Tükenmişlik sendromuna yakalanmamak için kişi kendisine ve yaşamına pozitif bakmalı, öncelikle ruhunu beslemeli, stres oluşturan durumlardan uzaklaşmalı ve her ne yapıyorsa yapsın yaşamdan keyif almayı öncelikli olarak görmelidir. Sevilmek, değerli olmak, önemsenmek, dinlenmek, spor yapmak, seyahat etmek ve hafta sonu tatili gibi değişiklikler yapmak, dostlarla keyifli vakitler geçirmek, sevişmek, düzenli beslenmek, destekleyici vitaminler kullanmak gibi ruhsal ve bedensel ihtiyaçlarını karşılamayı kişi asla ihmal etmeden, yaşamla kavga halinde olmadan, sosyal ilişkilerini canlı tutmalı ve hayatını keyifle yaşamalıdır. Ayrıca kişi kendi hayatına dışarıdan bakmayı öğrenmeli, yaptıklarının hangilerini eleyebileceğine ve hangi işleri devredebileceğine karar vermelidir. “Ne kadar az insan, ne kadar az eşya o kadar huzur ve mutluluk!” felsefesiyle kişi yüklerinden kurtulmalı, hem kendisinden hem de başkalarından olan beklentilerini en aza indirmelidir. Bunların işe yaramaması durumunda kişi psikoterapiye başvurulabilir.
Alıntıdır..

2 yorum:

  1. Ben büroda bilgisayarın karşısında otururken anide sıkıntı basıyor ağlamak istiyor ama ağlayamıyor, kelimelere dökemeyeceğim ifade edemeyeceğim düşüncelere kapılıyorum.Panik atak rahatsızı olduğum için rahatlatıcı kullanıyorum ve ilacın sersemlik etkisi çok oluyor.Çok fazla korku hissi yaşıyorum.En azından stresi ve depresyonu azaltmak için ne yapmalıyım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İçinizde böyle hissetmenize neden olan olay yadadurum nedir bilemediğim için sadece şunu söyleyebilirim ki; Size hep kötü olayları hatırlatan bir ses varsa onu susturmayı ve her şeyi iyi yönünden görmeyi öğrenmelisiniz.. Hayatta her zaman bir seçeneğimiz var bir olaya kızabilir yada onu bize verdiği dersleri kabul ederek olumlu bir yönden görmeyi seçebiliriz..

      Şu olumlamayı yapabilirsiniz..

      Endişelenmiyorum. Düşüncelerime hakimim..
      Zihnim sürekli olumluya ayarlı. Parlak, neşeli, heyecanlı ve iyilik dolu, olumlu düşünce ve fikirlerle dolu.
      Bedenimi ve zihnimi kolaylıkla ve rahatlıkla gevşetebilirim. Sakin, kendimden emin ve kendime güvenliyim.
      Zihnim, düzenli ve programlıdır. Ne düşüneceğimi bilinçli olarak seçerim. Ve daima en olumlu ve benim için en faydalı düşünceleri seçerim.
      Olumlu düşüncelerim beni sağlıklı kılar.
      Zihnim, yalnızca içimde ve çevremde daha çok uyum, denge ve iyilik oluşturacak düşünceler üzerinde durur.
      Otomatik olarak ve daima kesin, kararlı bir şekilde düşünürüm.
      Yaptığım herşeyde, mümkün olan en iyi sonuca, tam bir inanç ve kararlılıkla ulaşırım.
      Çevreme iyimserlik ve kendine güvenin parlak, sağlıklı ışığı içinde bakmayı seçiyorum.
      Yalnızca benim için en iyi olan şeyleri yaparım.Kendimde en iyiyi yapar, başkalarında en iyiyi çeker ve çevremde en iyiyi bulurum.
      Kendim için kabul ettiğim görev ve zorunluluklarla isteyerek ve aksatmadan ilgilenirim.
      Yalnızca gerçekleştirebileceğimi bildiğim sorumluluklarımı üstlenirim.
      Zihnimin dikkatini yalnızca yapabileceğim konulara yoğunlaştırırım. Eğer, değiştiremeyeceğim veya yönlendiremeyeceğim bir şeyse, onu olduğu gibi kabul ederim.
      Zihnimi iyi sağlıklı, olumlu, yapıcı ve üretken düşüncelerle meşgul tutarım. Zaten benim endişe için ayıracak hiç zamanım yok.
      İstediğim düşünceleri kontrol ederim. Benim olumlu ifadem ya da iznim olmaksızın hiç bir düşünce, zihnimi meşgul edemez.
      Asla endişeye izin vermem, endişelenmem.
      Ne istediğiimi biliyorum,istiyorum ve elde ediyorum.
      Kaderimin anahtarı sadece benim elimde.
      Amaçlarım gerçekleşiyor

      Sevgiler,

      Sil

Küfür, hakaret içeren yorumlar yayınlanmayacaktır.
Teşekkürler..

Bumerang - Yazarkafe

Bumads

Mart 2007'nin "En iyi blog"u Seçilmişti blogum!Teşekkürler destekleyen herkese...