20 Kasım 2013 Çarşamba

Neşe ektim içime... Hoşgörü, güven, sevgi ektim...

Almadan vermeyi, sevilmeden sevmeyi, paylaşmayı ektim...
Çılgınlık ektim, doğallık, bağışlama ektim içime...
Aşk ektim her hücreme... Coşku, heyecan, sessizlik ektim...
Tüm güzel fikirler sessizken geliyor bana...
Kabullenme ektim... Baş eğme değil... Olduğu gibi kabullenme...


Her gün yeni yeni endişelerle beslenen yeni korkular birikmişti içimde...
Mutluluklarımı, umutlarımı ne de çok ertelemişim...


O an bu ilgiyi onlara verseydim, her gün onları düşünüp birer umut daha ekleseydim, almadan verip, beklemeden sevseydim, her şeyden önce içimdeki sevginin ve gücün daha fazla farkında olsaydım böyle temizliklere ihtiyacım kalmazdı...

Edward Morrison


1 yorum:

  1. Mevlana hz.lerine birgün adamın biri mektup yazmış, - sen nasıl hocasın kafire gel, ayyaşa gel, putpereste gel, herkese gel diyorsun bu nasıl hocalıktır herkese gel denilir mi die sual etmiş.
    Hoşgörü deryası Mevlana hzleri cevap yazmış adama, demiş,
    sen de GEL :)))))))

    Sanırım hazret tüm bu yazdıklarınızı kabullenme beklentisiz sevme vs çok güzel başarmış.Nasiplenmek feyizlenmek ümidi ile.

    YanıtlaSil

Küfür, hakaret içeren yorumlar yayınlanmayacaktır.
Teşekkürler..

Bumerang - Yazarkafe

Bumads

Mart 2007'nin "En iyi blog"u Seçilmişti blogum!Teşekkürler destekleyen herkese...