23 Şubat 2014 Pazar
Güzel Konuşma Egzersizleri
Her gün en az iki defa bütün harfleri okuyacak şekilde uygulayınız. 15-20 gün sonra çok farklı bir performansa sahip olacaksınız.
Herangi bir kalemi ağzınızı açıp kalemi yatay şekilde ağza yerleştirip yani ısıracakmış üsteki ve altaki dişlerinin arasına kalemi yatay şekilde koyup dişlerinizle kalemi sıkıca tutacaksınız daha sonra aşağıda yazılı çalışmayı alçak ses tonuyla okumaya başlayacaksınız.
Zorlanacaksınız ama sonuç Muhteşem.
ÜNLÜLERİN DOĞRU ÇIKARMA ÇALIŞMASI
(A) Abana’dan Adana’ya abarta abarta apar topar ahlatla ağdalı avuntucu ahmak Ahmet’in avandaklıklarını aparanlardan Acar Abdullah ile akıllı Abdi akşam akşam geldi.’’Al bu takatukaları, takatukacıya takatukalatmaya götür. Takatukacı takatuları takatukalamam derse takatukacıdan takatuları takatukalatmadan al getir.’’dedi.
(I) Iğdır’ın ığıl ığıl akan ılıman ırmağının kıyıları ıklım tıklım ılgın kaplıdır.
(O) Okmeydanı’ndan Oğuzeli’ne otostop yap; Oltu’da volta at, olta al; Orhangazi’de Orhanelili Orhan’a otostopluk öğret; sonra da Osmancık’lı Osman’a otoydu. totoydu, fotoydu, dök.
(U) Uluborlu’lu utangaç Ulviye ile Urla’lı uğursuz Ulvi uğraşa uğraşa Urfa’daki urgancılara uzun uzun, ulam ulam urgan sattılar.
(İ) İbibiklerin ibiklerini iyice iyileştirmek için İstinyeli istifçi İbiş’in istif istiridyeleri mi, yoksa, İskilipli İspinoz işportacı İshak’ın işliğindeki ibrişimleri mi daha iyi bilemiyorum? İbiş ile Memiş mahkemeye gitmiş, mahkemeleşmiş mi, mahkemeleşmemiş mi?
(E) Eğer Eleşkirtli eleştirmen Eşref ile Edremitli Bedri’yi Ege’nin en iyi eğercisi biliyorlarsa, ben de Ermenekli Erdem Ergene’nin en iyi elektrikcisidir, derim.
(Ö) Özbezön’ün özbeöz Ödemişli öngörülü öğretmeni Özgüraslan ile Özgülaslan özellikle özerk ön öğretimde öylesine özverili, övünç verici ve övgüye değer kişiler ki; hani tüm öğretim örgütleri içinde en özgün örnek onlardır diyebilirim.
(Ü) Ürdünlü ünlü üfürükçü Üryani Ünye, Üsküdar, Ürgüp üzerinden ülküdeşlerine üstüpü, üstübeç, üvez, üzüm, üzengitaşı ve üzünç götürürken, Üveyik’ten ürüyerek, üvendirelerini sürüyerek yürüyen üçkâğıtçı ütücülerin ürküntü üreten ünü batasıca ünlemleriyle ürküverdi.
ÜNSÜZLERİN DOĞRU ŞEKİLDE ÇIKARILMASI
(F) Farfaracı Fikriye ile favorili fasa fiso Fahri Fatsalı Fatma’yı görünce, fesleğenci feylesef Feyyaz’ı fındıkçı Ferhunde’yi anısayarak feveran ettiler. Felemenk’te Felemenkler’in Felemenkçe konuşmalarını fikrederken fertliği çektiler. Fermanlı fabrikatör farmason Fuat filden, fiilden, fısıltıdan fark eden flütten, filitten, fötrden fellik fellik kaçar.
(P) Pınarbaşı’nın pimpirik pompacısı Pötürgeli pazvantoğlu pusatçı paspaslı palaskasız pisbıyık paskal pasin, Pülümürlülere püskürt Türkçesi püskürteçtir demiş. Pireli peyniri perhizli pireler tepelerse, pireli peynirlerde pişip pervaz ederler.
(M) Marmara’daki Marmarisli mermerciler mermerciliği meslek edinmişler ama Mamak’taki mamacılar manyetizmacılıkla, marmelatçılığı meslek edinememişler.
(V) Vırvırcı Vedia ile vıdı vıdıcı Veli velinimeti vatman Vahit’e vilayette veda edip Vefa’ya doğru vaveylasız ve levasız ve lespitle volta vururlarken voleybolcu Vatman virtüöz Vicdanı ve Viranşehirli vatanser viyolonselist Vecibe ile karşılaştılar.
(B) Babaeskili babacan Bahri Beberuhi Bedri ile bıyıksız bıçkıcı bıngıldak Bahri’in Bigadiç’teki bonbon bonmarşesini bulup, bön bön bakarak büyülü büyük buhurdanlığı buğulu buğulu boşaltıp bomba bırakıp Bodrum’da bayılıp kaybolmuşlar. Bir berber bir berbere bre berber gel beraber berber dükkanı açalım demiş.
(S) Sazende Şazi ile zifos Zihni zaman zaman sizin sokağın sağ köşesinde sinsi sinsi fiskoşlaşarak sizi zibidi Suzi’ye sorumsuz yorgun ederler. Sen seni bil sen seni, bil sen seni,sen seni bilmezsen patlatırlar enseni.
(Ş) Şavşatlı Şaban, Şarkışlalı şipşakçı Şekip ve şipsevdi Şehime şişnameden şeyankuşu, şömine maşası, şemsiye, ışıklı şezlong gibi şeyler almışlar. Şiş şişeyi şişlemiş mi, şişlememiş mi; şişe keşişe şiş demiş mi dememiş mi?
(Ç) Çatalağzı’nda çatalsız Çatalcalı çatalcımın çarpık çurpukan çiçeğini çalçene Çoruh’luya çarptırmasına ne dersin?
Çatalca’da topal çoban çatal yapıp çatal satar. Nesi için Çatalca’da topal çoban çatal yapıp çatal satar? Karı için Çatalca’da topal çoban çatal yapıp çatal satar. Çapakçurlu çapaçul çarkçıbaşı çaylak çoban, Çatalcalı çakmakçı çivit Çobana;
‘’Behey çaçabaloğlu, çepiç, çerçi, çakaloz, çayırhorozu, çöpçatan, çuçur, şirişotu çarık çorap çolak, ben sana çarık çolak mı dedim?’’demiş!
Çöpçüler, lütfen lüzümlu lüzümsuz lakırdıları bırakın da ‘’Lüzfer ile rızk, rap, rop, rint, ring, ray, radyoaktivite nedir?’’ diye laflayın.Lehistanlı lungur lanfır likorinoz lafebesi lostromo, Lüleburgazlı, Leyla Lalelili Lale’ye leblebi ile limon ikram etmiş.
Jurnalci Jale ile jenaratör Müjgan, Japonya’dan jilet, jant, jet, jambon, julatin, jartiyer, jeton, jarse, japongülü getirdiler.
Zonguldaklı Zaloğlu Zöhre’nin kızı Zühal zibidi Zeki’yi ziyafette zilzurna zerdali zerk ettiğini görünce zıvanadan çıkmış: ’’Bak zibidi Zeki, sen ve değil zahiren zahireci, zalim, zevzek, zikzaklı, züğürt, züppe, zarapozun ve de zerzevatın, zirpozun tekisin!’’ demiş.
Sedat Tınaz’ın tasası suratsız teyzesine rastlayan set üstünde sırtını zerzavat sepetinin pis tepesine sürten Sezen’in sıska sülük tazısını tuz tortusu tütsüsüne tutmasıydı.
Issız Sivrihisar’ın sarsıntısız şosesi üstünde zırıltısız sızıltısız bir yaz köşesi seçip sazsız,cazsız ve susuz, içkisiz saf sosisonla işsiz bir yaz sürmek isteyişimizin sırrını sezişinize sersenişsizce sustum.
Şu köşe yaz köşesi, şu köşe kış köşesi, ortadaki soğuk su şişesi.
Paşa tası ile beş has tas kayısı hoşafı.
Nabran Nadir’in Nallıhan’da naneruhu, nalın, narenciye, nergis alıp sattığı, namlı Nesrin’e de nazikane nazım, nesir, nesep, nesiç, nemelazımcılık, nezaket, nikelaj, nüans, nümayış nukut, noel, diyetşekeri üzerine nutuk attığı söyleniyor.
Ramazanda Rizeli Remzi rüküş Rümeysa’ya rastlamış da römorkör, rizoko, rorkoko, ruhülkudüs, rüzgargülü, rıhzırh, rehabilitasyon, rızk, rot, rang, rint, ring, ray, radyo aktivite ve rab nedir, diye sormuş.
(C) Cemil, Cemil’e ve Cemal cumaları cilacı cüce Canip’in cicili bicili cumbalı ciltevinde cümbür cemaat cacıklı civcivle cücüklü cacık yerler, sonra da Cebecili cingöz coğrafyacının cinci ciciannesinin cırcırböceğini dinlerler. Ocak kıvılcımlandırıcılarından mısın, kapı gıcırdatıcılarından mısın?
Ne ocak kıvılcımlandırıcılarındanım, ne kapı gıcırdatıcılarındanım.
(D) Dadaylı dadımın Dodurgalı düdük delisi dedesi diline doladığı debdebeli dedim dediğiyle dırdırını dilinden düşürüp de bir kez olsun doya doya düden diyemeden düdedin dallara doldurduğu doyumlu yemişlerden doyasıya yiyemeden darı dünyadan göçüp gitti.
Dört deryanın deresini dört dergahın derbendine devrederlerse dört deryadan dört dert, dört dergahtan dört dev çıkar.
(T) Tahrilli ve talihli tentürdiyotçu tetik Tahir ile tahterevallici tekinsiz Tevfik’in talimhanede ters türs, terter tepinip tir tir titremeleri Turhallı tombul Turgut’u tıpış tıpış tosbağa tepesindeki tönbekçiye doğru yürüttü.
DAMAK ÜNSÜZLERİ –‘’K’’,’’G’’,’’Y’’
(K) Kasımda Kazım ile Kasım dayım daima:’’Sahi, Salih, sen sabah sabah sahneden sahaya Hamid’i, sahadan sahneye de Hamide’yi mi yolladın?’’diye sorar.
(K,E) Kendirli’den kemençeci kekeme Kerim kentlerin keşmekeşliğine kesinkes karşı çıkıyor ve keşke Keşan’da keşkekçilikle, kesmeşekercilik yaparak kereste, kerevet, kereviz, keten helva, kendir, kenevir, kemençe, kelem, kekik, keklik satıp kelepircilik ediyor. Kırk tarlaya kemeken eklemişler. İki kürkü yırtık kel kör kirpi dadanmış. Biri erkek kürkü yırtık kel kör kirpi, öteki dişi kürkü yırtık kel kör kirpi, kürkü yırtık erkek kel kör kirpinin yırtık kürkünü, kürkü yırtık dişi kel kör kirpinin yırtık kürküne, kürkü yırtık dişi kel kör kirpinin yırtık kürkünü, kürkü yırtık erkek kel kör kirpinin kürküne eklemişler.
(K,A) Karburunlu kabadayı Kadir, kafakağıdını Kadirlili kadirbilmez kapkapçı Kasım ile Kahire’deki Kalecikliler kahvehanesinde kalamarla kafuru satan kaparozcu Kuzguncuklu kozmonot Kazım’a kaptırmış.
(K,İ,U) Kani’nin kafasının Kabil’i kabul edip kaçması kabil değil.
Kilisli kikirik kilimci Kilizmandaki kilitli kilisede kimliğini kimseye sezdirmeden kucak kucak kuskuslu kuşkonmazı kukumav kuşuna, kişiliksiz kulağakaçan kirli kirloz kirpiye de Kuşadası’nın kuşhanesindeki kuşbaşlı kuşbazla birlikte önce kişnişli kuşüzümünü, sonra da Kuma’nın kumlu kumlu kuşkirazını yutturmuş. Kınıklı kılıbık kırpıntı Kıyasettin, Kırımlı kılkuyruk kıtmiri kıkır kıkırkıkırdatarak Küskütük küçümen küfeci külhaniyle külüstür Kürşat’ı külünklü küngür üstüne küttedek devirdi. Kınıkhan’daki kırıkçı kırçıl kargın kırıkçısı kırmızı kırda kıkır kıkır kıkırdayarak Kırımlı kıkırdakçının kızıl kırlangıçlarını kışın kırlarda Kırgızlı Kırpıntıcı kırışık Kırımtov’un kırıkkıraklarıyla besliyormuş. Kürkü kürke kürkçü ular. Kürekçi kürekle kürür kan kürsü ile kürdan, kürküs, küsküt ile küskün, küskütük, kürtün küriyumla küreyi kürtaj yapar. Kırk kırık küp,kırkının da kulpu kırık kara küp. Koca kokoz kokainman kokorozlana Kazablankalı kozmonota kök, kok, köken, kokot, kök sökmek, kokoreç, kökmantar, köknar, köçekçe, körkandil, krematoryum, kösnüklük ne demek? Diye sormuş.
Yalancıoğlu yalıncık yayladağının yahnisini yağsız yiyebilirse de Yayladağının yağlı yoğurdundan, Yüksekova’nın yusyumru yumurta yumurtlayan tavuklarından, bir de Yörük ayranıyla yufkasından asla vazgeçemez.
Güneyli girgin gammaz Galip Gavurdağı’nda güpegündüz galeyana gelmiş de Gülgiloğlu Gaziantepli gazup gazinocuyu Gölköylü gitaristle birlikte Gümüşhane’ye göndermiş.
(K,G) Geçen gece Gemerek’ten Gediz’e gelen Gebzeli gezginci gizemcilerden gitarist general Genzel gençlere, gerçekdışılıkla gerçeklik dışı ilişkiler arasında ne gibi bir geçerlilik gerçekliği olduğunu sordu. Galata Kulesi kapısı karşısındaki kuru kahvecinin gıgısı çıkık, dişi kırık, kurbağa kafalı, karakoncolos kalfası Hakkı karışıklığa getirip kahveye kavruk kakule kırığı kattı. Hahamhanede hahambaşı hahamı homur homur homurdanır görünce, hemencecik heyecanlandı, hızlandı, hoşnutsuz ve hırçın halde halhalları, halkaları ve halatları hallaçlara verdi. Hollandalı Helga’ya da: Hah! Haydi, hohla, hemen hoh de! Dedi.
Hakiki hakimin hükmüne, mahkuma ve mahkemeye hakim, mahkumun hüküm ve hakkını da hakkaniyetle vermesi gerek
(B,P,D,Y) Batı tepede tahta depo dibinde beytutet eden Pullu Dede Tekkesi’nden matrut bitli Vedat, dar derede tatlı duttan dürülü pide yutup pösteki dide dide dört ayda dört türlü derde tutuldu.
(B,P) Bir pirinci birinci buluşta bir inci gibi birbirlerine bağlayıp Perlepe berberi bastıbacak Bedri ile beraber Bursa bağrına parasız giden bu paytak budala, babası topal Badi’den biberli bir papara yedi.
(B,D) Baldıran dalları ballandırılmalı mı, ballandırılmamalı mı? Sonra o bala daldırılan baldıran dalları dallandırılmalı mı, ballı dalla dallandırılmamalı mı?
(T,D) Titiz, temiz, tendürüst dadım; tadını tattığı tere demetini dide dide dağıttı da hiddetinden hem dut dalında takılı duran dırıltı düdüğünü öttürdü, hem de didine didine ‘’dedim dedi, dedim dedi’’dedi durdu.
(T,Ç,S) Üstü üçtaşlı taç saplı üç tunç tası çaldıran mı çabuk çıldırır, yoksa iç içe yüz ton saç kaplı çanı kaldıran mı çabuk çıldırır? Üç tunç tas has kayısı hoşafı.
(T,K) Al bu takatukaları takatukacıya takatukalatmaya götür. Takatukacı takatukaları takatukalamam derse, takatukacıdan takatukaları takatukalatmadan al gel.
(L,D,N) Elalem bir ala dana aldı ala danalandı da biz bir ala dana alıp ala danalanamadık.
(K,R) Kırk kırık küp, kırkının da kulpu kırık kara küp.
(K,R,D) A be kuru dayı, ne kuru sarı darı bu darı a be kuru dayı?
(B,M,Ş) İbiş ile Memiş mahkemeye gitmiş, mahkemeleşmiş mi, mahkemeleşmemiş mi?
(D,L,T,R,K) Şu karşıda bir dal, dalda bir kartal; dal sarkar, kartal kalkar; kartal kalkar, dal sarkar. Dal kalkar, kartal sarkar, kantar tartar.
Şu karşıdaki kara kuru kavak, karardın mı ey kara kuru kavak, sarardın mı ey kara kuru kavak!
(S,K) Bu yoğurdu sarımsaklasak da mı saklasak, sarımsaklamasak da mı saklasak.
(M,Y,L) Bu yoğurdu mayalamalı da mı saklamalı, mayalamamalı da mı saklamalı?
(B,Ş,Z) Sizin damda var beş boz başlı beş boz ördek, bizim damda var beş boz başlı beş boz ördek. Sizin damdaki beş boz başlı beş boz ördek, bizim damdaki beş boz başlı beş boz ördeğe: ’’Siz de bizcileyin beş boz başlı beş boz ördek misiniz?’’demiş.
(D,P,K) Değirmene girdi köpek, değirmenci çaldı kötek; hem kepek yedi köpek, hem kötek yedi köpek.
KALIN VE İNCE ‘’L’’Lİ ALIŞTIRMA
Ulukışla’lı kul Lütfü ile Ulamışlı kel Lütfi Kilis’in Lalapaşalı lambacı güzeli lokmagöz Lale’nin halılarını Halide’nin haldır huldur halli hal halinde dokur, bir yandan da halen halsiz halifesiz halasını halisane hallaç Halim’i ile lostromo Lami’nin yanında elif, lam,lamelif okur; linolyumculuk, lotaryacılık, hallaçlık, levülozlu liva loğlaması lığcılığı ve lastekli laternacılıkla lakerdacılık yaparlarken Uluborlulu ulu lüleci Lütfiye ile Zileli zalım zevzek zilli Züleyha’ya demiş ‘’Zaloğluluk etmeye kalkma, zar zoru zorlar; sen sen ol, lalangalyı, laklakıyatı, lahavleyi bir yana bırak; zalım dilini, zorba elini, ladikli lahuti zilini tut,öyle leylim leyli leylim leyli; lap, lop,lüp, lebaleb, lakap, lahuri, lüma, lüyohü, lebed, lebit, lomboz, lif, lüfer, likorinoz diyerek elalemi deliye döndürüp haldır haldır, paldır küldür Limerk’e kovalama!’’demiş.
UZUN VE İNCE ‘’A’’ İLE ALIŞTIRMA
Lalelili belalı Leyla ile tabelalı lüleci Lale, bir de Lüleburgazlı Lalapaşagilin iliksiz, löpür löpür latifeci latif Latife’sinin lalasının halasına: ‘’Hala halhallı hali ile illallah halli hala ve hali halıları, sonra da Bolulu lüzuci Lütfullah ve lakerda, halatlı laterna, lahana, likidasyon, lumbago,lokomobil, layıkıyla layıklık konuları üzerinde didişip duracağınıza, lütfen lafebiliğini, laubaliliği, lalalığı, halalığı, halhallığı, laklakçılığı, langır lungur lafçılığı bırakın da lizollenmiş loş lokantanın locasında lop lop loğusa latilokumu yemeye, lıkır lıkır leylaklı limonata içmeye gelin!’’ demiş.
‘’D’’ HARFİ İLE YOĞUNLAŞMIŞ ALIŞTIRMA
Düşkün düşündeş düşünselde düşçü düşünsellikle düşünceler düşselliğini düşünüden düşürmez. Düşürürse eğer düşüncelik düşüncesizlikle düşündürücü bir düşüncellik kazanır. Vedat’ı caddede durdurdum da dedim ki: ‘’Şu darıdünyada delilerle dertli dedeler içinde didindin durdun da kendi derdini döküp dereden tepeden dört lakırdı edecek bir hemderdi neden bulamadın? Damdan geldim, dedeme; ’’Didim Didim dit, dom dom konuşma dum dum kurşunu düm düm değil, dom dom patlar. Dım dım da dım dım dım dım da dım, dım dım da dım dım, ben bu dımdımdan bıktım dedim. Dombaylı dümbül düdük dümbelekçi dümdükçünün depdebi delisi dadaylı dedikoducu didaktik dedesi Dodurgalı didikçi dudu dadısı ile dudaksıllaşamadıkları için durup dinlenmeden dadididödödududüdüdododıdı dedi durdu.
‘’P’’HARFİ İLE YOĞUNLAŞMIŞ ALIŞTIRMA
Pohpohçu pinti profesör pofur pofur pofurdayarak hıçla tunç çanak içinde punç içip pülverizatör prospektüsünü papazbalığı biblesunun berisindeki papatya buketinin bu yanına bıraktıktan sonra palas pasdıras Pülümür ile Pötürge’den getirdiği pörsük pötikare pöstekiyi palaycıların Pıtırcık pazarında partenogenez pasaparolası ile perlavsız pervarsız pervaz peyzajını ve peronospora pestenkerani pestilini posbıyıklı pisboğaz pedagoga Pınarbaşı’nda beş peşkirle peş peşe peşin peşkek çekip pılısını pırtısını topladı.
‘’Pingpong pingpong, pingpong! Piyango pingpong! Piyango pingpong piyango pingpong! Pin! Pong!...’’ diyerek posufun pisipisini otundan yapılma piştovsu piposunu tüttüre tütüre petalinise doğru paytak paytak yürüyüp gitti.
‘’S’’ HARFİ İLE YOĞUNLAŞMIŞ ALIŞTIRMA
Sason’un susuz sazlıklarında sadece soğanla sarımsak satılacağını söyleyen Samsunlu sebzecilerin sözüne sizlerde sessizce ve sezgilerinizle sığınınız. Safranbolu’lu Safinaz ile Salihlili Salih Sivrihisar’da soğuklamış sünizit olmuşlar sonra sımsıkı sarınarak söylenmesiz Seyitgazi sarımsağını suteresini susarmısağı ile sarmalayıp suyunu süzmüşler.
{Alıntıdır}
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Küfür, hakaret içeren yorumlar yayınlanmayacaktır.
Teşekkürler..