28 Mart 2016 Pazartesi

Neler söylediğinizin farkında mısınız?

Genetik bilimciler bir kişinin şükür hali içinde pozitif olumlamalar yoluyla pozitif frekanslar gönderdiğinde insan DNA’sının bazı artık DNA’ları aktive ederek evrimsel bir sıçrayışı gerçekleştirdiğini keşfettiler.


Tüm diller ses, dalga ve titreşimdir ve yaşam çiçeği formundaki kutsal geometriyle komut verilerek doğanın yasalarına bağlanırlar. Her şey sestir, sizler bile.

İnsanların söylemeyi ve duymayı seçtiği kelimeler insan DNA’sını değiştiren bir frekans gönderir. DNA’da 64 kodon bulunuyor. Duygu dalgaları kodonların aktive olmalarını sağlıyor. Biz sadece iki duyguyu aktive ediyoruz, bunlar korku ve sevgi olup farklı sinüs dalgalarına sahiptir. Korku daha kısa bir frekanstır ama koşulsuz sevgi daha fazla kodonu aktive ederek bedeninizde daha fazla genetik modeli aktifleştiren daha uzun bir frekansa sahiptir. Bunun nedeni evrenin hepimizin ilkokulda öğrendiği ve hala yaşamda anlamaya çalıştığımız basit bir matematikle fonksiyon görmesidir. (+)+(-)=sabitliktir, ileri yönde hiçbir şey ve geri yönde hiçbir şeydir. Bu yüzden pozitif bir şey söylediğinizde veya yaptığınızda ve ardından onu bir negatifle değiştirdiğinizde, duygusal bir çıkmaza girersiniz. (-)+(-)=(-)’dir, ve bu da iki negatifin daha da ileri seviyede bir düşüş getirdiği anlamına gelir. Negatif bir söz söylediğinizde veya yaptığınızda ve daha da negatiflikle devam ettiğinizde uçurumda daha aşağılara düşersiniz. (+)+(+)=(+)’dır, ve ancak iki pozitifin yükselteceğini ve büyüteceğini gösterir çünkü ikisi de birlik içinde birbirini besleyecektir. Bu, pozitif bir söz söylediğinizde ya da yaptığınızda ortaya çıkacaktır, kendinizi iyi hissedersiniz ve hissetmeye devam edersiniz. İşin püf noktası da  burasıdırbeyniniz kendinize ya da başkalarına negatif bir söz söylediğinizde ya da yaptığınızda size bunun farkını söyleyemez çünkü beyniniz sizi ve başkalarını tek bir varlık olarak görmektedir. Dolayısıyla başkalarına negatif bir şey söylediğinizde ya da yaptığınızda bedeniniz hala stres, endişe ve paranoya hislerini deneyimleyecektir tıpkı kendinize söylediğinizde olduğu gibi.
Böyle bir negatifliğin sürekliliği bedeninizde stres ve hastalıklar meydana getirir. Kendiniz ve başkaları için koşulsuz bir sevgi duyarak yaşamak epifiz bezinizdeki Kundalini kaynak enerjisini aktive eder ve bu da çağlar boyunca çeşitli ruhsal sanat çalışmalarında belirtilen altıncı his olarak kendini gösterir. Kalbinizin etrafında bir manyetik elma alanına benzeyen bir huni olan torus aslında kendi içinde izole birçok torustan oluşur, dairesel bir şekil çizerek döner ve ta tepeye kadar çıkar ve yine bir kara delik gibi geriye döner. Sonsuzluk matematiği uzayda DNA iplikçikleriniz arasında daire oluşturuyor ve bu sürekli olarak devam ediyor. Bunun nedeni sizlerin insan deneyimi yaşayan enerjetik varlıklar oluşunuz.

Tamamen bütünleşmiş insan aydınlanmıştır ve ilahi olanla fiizksel olanın deneyimi arasında gelişmiş bir deneyim yaşamaktadır. Bu yüzden ilahi enerjetik bedeninizi, sevgi sözleri ve düşünceleri formundaki koşulsuz sevgi frekanslarıyla pozitif yükleyin. İnsan DNA’sının uzun zaman şüphe edilen 6. Hissi kişinin ruhsal şuur seviyesine bağlı olarak aktive edilebilir, bilim, Budistlerin, Kızılderililerin, Mayalıların inandığı gibi uzun süre devam ettirilen şifa mantralarının veya ilahilerin ekilerinin gerçek olduğunu kanıtlıyor.
Şu an kendimize sormamız soruysa şu: Kendinize ve başkalarına hücresel gelişiminizi ilerletecek veya durduracak olan neler söylüyorsunuz? Seçim sizin.
http://discoveryouraura.blogspot.nl/2014/03/sacred-geometry-in-flower-of-life

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Küfür, hakaret içeren yorumlar yayınlanmayacaktır.
Teşekkürler..

Bumerang - Yazarkafe

Bumads

Mart 2007'nin "En iyi blog"u Seçilmişti blogum!Teşekkürler destekleyen herkese...