21 Haziran 2012 Perşembe

Biyolojik yaşınızı biliyor musunuz?

Farkında mısınız bilmiyorum, herkes aynı şekilde, aynı hızda yaşlanmıyor. Bir arkadaşınız elli yaşında olmasına rağmen neredeyse yetmişinde gösterirken, bir aile büyüğünüz seksenli yaşlarda bile genç ve dinç yapısıyla aslanlar gibi oradan oraya koşuşturup durabiliyor! 

Bu farklılığı yaratan pek çok neden var. Ama özellikle etkili olanlar damar sisteminin ve bağışıklık sisteminin durumudur. Damar sistemi ve bağışıklık sistemi erken yaşlananlar sağlıklarını korumada daha çok zorlanırlar. Sosyal ve çevresel etkenler de önemlidir. Bir başka belirleyici de beden-ruh ilişkinizin sağlamlığı iç dünyanızla barışıklık düzeyinizdir. Netice olarak herkes bir taraftan genetik faktörlerin diğer taraftan yaşam tarzı seçimleri ve diğer çevresel faktörlerin etkisiyle farklı hızlarda yaşlanıyor.

YAŞLANMA İŞARETLERİ NELER?

Eğer egzersiz toleransınızın azaldığını, cinsel arzu ve gücünüzün yavaşladığını, günlük temponuzu aynı şekilde sürdürdüğünüz takdirde günü eskisinden daha yorgun ve bitkin tamamladığınızı, egzersize karşı isteksiz davrandığınızı, ufak tefek de olsa unutma sorunları yaşadığınızı, hatırlamada güçlük çektiğinizi, cildinizin gevşeyip kaslarınızın sarktığını, yüzünüzdeki kırışıklıkların arttığını ve o güzelim derin uykuların artık anılarda kaldığını (!) hissetmeye başladıysanız yavaş yavaş yaşlanmaya başladığınızı düşünebilirsiniz. Yaşlılık sadece tansiyonun yükselmeye başlaması, şeker ayarının bozulması, kolesterol, trigliserid seviyelerinin artması, bel çevrenizin genişleyip görme ve duymanızın yavaşlaması anlamına gelmiyor. Pek çok ön belirtisi erken işareti var yaşlanmanın…


BİYOLOJİK YAŞ-TAKVİM YAŞI

Anlatmak istediğim şey şu: Biyolojik yaş ile takvim yaşı her zaman birbirine eşit olmayabiliyor. Takvim yaşınız –yani nüfus cüzdanınızda yazan doğum tarihinize göre hesaplanan yaşınız- ne olursa olsun iyi yaşlanıp biyolojik yaşınızı –bedeninizin gerçek yaşı- gençleştirmeniz ya da kötü yaşlanıp vaktinden evvel ihtiyarlamanız biraz genetik mirasınızın ama daha çok sizin elinizdedir. 

NE YAPMALI?

Benim tavsiyem şudur: Yaşlılığı önlemeye değil, yaşlılıkla ilgili hastalıkları önlemeye çalışın. Yaşlılıkta sorun yaratan sağlık problemlerini geciktirmeye gayret edin. Bu problemlerin başında kalp damar hastalıkları kanserler şeker hastalığı hipertansiyon geliyor. Kilo problemi bütün bunların tetikleyicisi olarak görev yapıyor. Sağlıklı bir kiloda kalmak bu nedenle son derece önemli. Eğer beslenme ve aktivite planınızda kilonuzu dengede tutacak ve sizi tansiyondan şekerden kolesterol yüksekliğinden koruyacak değişiklikler yapabilirseniz işiniz kolaylaşacaktır. Bu değişimlere mümkün olduğu kadar erken yaşlarda başlamanızda fayda var. Sadece beslenme ve aktivite üzerine odaklanmanız da yetmez. Yeterli ve kaliteli bir uyku, stresten uzak bir hayat, inanç dünyası zengin bir ruhsal örgütlenme, kendinizi güvende hissedeceğiniz yoğun, güçlü, keyifli aile ve dostluk bağları, hayata ilişkin iyimser düşünceler, öfkeden, nefretten, kıskançlıktan, küslükten uzak durmak ve daha pek çok etken sonuca tesir ediyor.

RUHUNUZU BESLEYİN

Özellikle dikkatlinizi çekmek istediğim bir nokta var. Yaşlanmayı iyileştirmek söz konusu olduğunda herkesin aklına önce ne yiyip ne içeceği geliyor. Oysa ruhu beslemek en az bedeni beslemek kadar önemli bir nokta. Ve ne yazık ki bu ayrıntı çoğu zaman ihmal ediliyor ya da unutuluyor. Diğer taraftan sadece biyolojik yaşı küçültmeniz de her şeyi halletmiyor. Hani derler ya, “benim ruhum genç”, emin olun bu nokta beden gençliği kadar, hatta ondan daha da önemlidir. Ben biyolojik yaşı takvim yaşından on yaş daha genç, kasları, kemikleri, kalbi, ciğeri, böbreği sapasağlam, saçları gür, cildi gergin ama ruhen çürümüş, büzüşmüş, kırışmış, yani içi çoktan yaşlanmış birçok insan tanıdım.

Özetle daha iyi yaşlanmak istiyorsanız sadece bedene odaklanmayı bir yana bırakın ruhunuzun yaşlanmasına da çare arayın. Ruh beden ilişkisini sakın ıskalamayın. İşte tam da bu noktada “inanç dünyasını zenginleştirmek, aileye, topluma ve sosyal ilişkilere değer vermek” ve yaşlandıkça daha çok çoğalmak, daha çok affetmek, hoş görmek gibi çoğu zaman ıskaladığımız birçok faktör devreye giriveriyor. Sağlık içinde yaşlanmak istiyorsanız zinde ve güçlü olmanız yetmez, zarafetle ve bilgece yaşlanmayı da ihmal etmemek zorundasınız.

Not: İyi yaşlanma sürecinde antioksidanlardan vitamin ve minerallerden doğal besinlerden iyi yaşlanmaya destek olabilecek diğer faktörlerden nasıl faydalanacağınızı anti-aging tuzaklarından nasıl kaçacağınızı ve “iyi hayat”ın diğer “püf noktalarını” yarından itibaren Kelebek’te okuyabilirsiniz.

BİYOLOJİK YAŞINIZI BİLİYOR MUSUNUZ?

Biyolojik yaşım kaç? Hastalarımın bana yönelttikleri soruların başında bu soru var. Amerikalı “iyi yaşlanma uzmanı” Dr. Roisen bu soruya yanıt olabilecek basit bir test geliştirmiş. Bu testi samimi yanıtlarla değerlendirirseniz biyolojik yaşınızın doğruya yakın bir tahminini yapabilirsiniz.

Cevaplarınızın puanları:
Asla: 0,       Ender: 1,              Seyrek: 2,            Sık: 3,                  Alışkanlık: 4

·         Günde 6-8 bardak su, meyve suyu veya bitki çayı içiyor musunuz?
·         Gece 22.30’dan önce uykuya geçip iyi bir uyku uyuyor musunuz?
·         Günlük egzersizlerinizi düzenli yapıyor musunuz?
·         Aşırı yemek yeme alışkanlığınız var mı?
·         Duygularınızı kolayca dışa vurabiliyor musunuz?
·         Stres ile mücadeleniz yeterli mi?
·         Kendinizi değerli bulup, kendinize iyi bakıyor musunuz?
·         Diyetiniz yeterli ve dengeli mi?
·         Hayvansal yağlar yerine zeytinyağı tercih ediyor musunuz?
·         Vejetaryen diyet yapıyor ya da sık sık kırmızı et yerine balık yiyor musunuz?
·          Antioksidan destekler kullanıyor musunuz?
·          Solunum egzersiz tekniklerini kullanıyor musunuz?
·          Kendinizi beğendiğinizi ifade etmekten korkuyor musunuz?
·          Kendinize de gülebiliyor musunuz?
·          Olumlu düşüncede biri misiniz?
·          Düzenli olarak detoks kürleri uyguluyor musunuz?
·          Sağlıklı ve yeterli sosyal ilişkilere sahip misiniz?
·          İşinizden keyif alıp, yaratıcı faaliyetler gösteriyor musunuz?
·          80 yaşın üzerinde sağlıklı yaşayan aile büyükleriniz var mı?
·          Huzurlu biri misiniz?

Biyolojik yaşınızı hesaplamak için puanlarınızı toplayın

0 – 10  puan       Kronolojik  yaşınıza 10 yıl ekleyiniz.
11 – 20 puan       Kronolojik yaşınıza 5 yıl ekleyiniz.
21 – 40 puan       Kronolojik yaşınız = Biyolojik yaşınız.
41 – 60 puan       Kronolojik yaşınızdan 5 yıl çıkarınız.
61 – 80 puan       Kronolojik yaşınızdan 10 yıl çıkarınız.


“REALAGE” Dr. Michael Roizen’den alınmıştır.   

İYİ HAYATIN REÇETESİ

·      Doyum sağlayacak kadar bir amaç
·      Geçinebilecek kadar bir iş
·      Temel ihtiyaçlara yetecek kadar zenginlik
·      İş ve eğlenceyi dengeleyecek kadar sağlıklı bir akıl
·      Birçok insanı beğenecek, bunlardan birazını da sevecek kadar şefkat
·      Kendini sevecek kadar özsaygı
·      Muhtaç olanlara verecek kadar iyilik duygusu
·      Zorluklarla yüzyüze gelecek kadar cesaret
·      Sorunları çözecek kadar yaratıcılık
·      Her an gülecek kadar mizah duygusu
·      İyi bir yarını bekleyecek kadar umut
·        Hayatı bütün değerleri ile yaşayacak kadar bir sağlık
·        Sahip oldukların için şükran duygusu



PROF. DR. OSMAN MÜFTÜOĞLU


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Küfür, hakaret içeren yorumlar yayınlanmayacaktır.
Teşekkürler..

Bumerang - Yazarkafe

Bumads

Mart 2007'nin "En iyi blog"u Seçilmişti blogum!Teşekkürler destekleyen herkese...