6 Temmuz 2015 Pazartesi

DUYGUSAL BLOKAJLARIN ARINDIRILMASI


Geçmiste kendini ifade etmemis, dönüsmemis enerjiler, travmalar karsimizdaki kisilerin bize karsi davranislari olarak ortaya çikar. Karsimiza çikan kisilere her tepki verdigimizde bizde dönüsmemis bir enerji var demektir. Bu hali çocuklugumuzda ögreniriz. Çevremizdeki insanlarda hep ayni seyleri yaparlar, tepki gösterir ve suçlarlar. Bu davranis seklini ögrenmemeyi seçtigimizde yani olanin kendi sorumlulugumuz oldugunu kabul ettigimizde tepki gösterme hali tamamen ortadan kalkar. Tepki göstermek atese benzin dökmek gibidir. Sorumluluk almak ise atese su atmak anlamina gelir. Tepki göstermek enerjiyi bosuna kullanmak demektir.
Sizi üzen olay aslinda sizi üzen bir durum degil de size hazirlanan bir sinav niteligindedir. Bu durum ilk defa olmus degildir. Tepki vermenin Ingilizce anlami “reaction=reaksiyon yani tekrar aksiyondur.
Verdiginiz tepki yeni degildir. Eskinin tekrari gerçeklesiyordur. Siz farkedene kadar benzer durum tekrarlanir durur. Ve siz her seferinde tepki verirsiniz. Çünkü bu çocuklugunuzda ailenizden ve/veya çevrenizden ögrendiginiz bir seydir. Bunlar hücrelerinizde kodlanmis durumdadir.
Tepki (reaction) gösterdikten sonra 2.asama “Suçlama” dir. Ingilizcede suçlama “ blame” demektir. “Be Lame” kelime anlami ise “ “sakat olma” dir. Suçlayarak dikkatimizi kendimizden uzaklastir ve baskalarina yönlendirir. Kendimizi özürlü, aciz duruma sokariz. Hayatimizda olanlarin sorumlulugunu almadikça bu süreç hep böyle devam edecektir.Suçlama= Blame içimizde olanlarin yansimasidir. Ve bu durumun tabii ki sonuçlari olacaktir. Karsimizdakini suçlayarak kendimizi kurban rolüne sokar ve gücümüzü inkar ederiz.
Bir sonraki asama ise; Suçlu hissetme, utanma ve pismanliktir. Birini suçladigimizda bilinçsizce kendimizi de suçlu hissederiz. Baskalarini suçlayarak kendimize ihanet etmis oluruz. Çünkü baskalarini suçladigimizda ruhumuzun gücünü göz ardi etmis oluruz. Yani olanlarin ruhumuzun kontrolü disinda oldugunu kabul etmis oluruz. Bu sekilde “ cause=neden” and=ve “ effet=sonuç” kanunu da gözardi etmis oluruz. Tepkili davranislar hiç bir sekilde bize hizmet etmezler. Duygusal olarak hücrelerimize islemis olarak bu davranislar nasil ögrenildi ise ögrenilmemis hale de gelebilir. Kendinize güvenin ve emin olun. Unutmayin hayatinizda olanlar evrenin bize hazirladigini oyunlardir. Hayatinizda terse giden, sizi sinirlendiren olaylari evren bilinçli olarak size sunmaktadir. Kendinizi huzursuz hissettiginizde” duygusal temizlenme rituelini” yapabilirsiniz.
Öncelikle karsiniza çikipta dengenizi bozan kisilerin kesinlikle olan olaylardan haberi yoktur. Onlar sadece “mesaj” getirenlerdir. Onlar geçmisle bütünlesmek için hatiralarin yüzeye çikmasidir. Bu yüzden mesaj getirenlere saldirmak sonuç vermez. Evrenin limitsiz mesaj getirenleri vardir. Burada yapilacak ilk sey mesaj getireni bir kenara birakmak ve onu unutmaktir. Onlara verdikleri muhtesem hizmet için sadece tesekkür edebilirsiniz. Tepki göstermek yerine tek basiniza kaldiginizda bunun üzerine çalismak için kendinize söz verebilirsiniz. Emin olun bu tarz bir davranis çok cesaret ister.
Sonra fiziksel, duygusal ve zihinsel drama içine girmeden“ Mesaji Alin” yani mesajin farkina varin. Ve gelen mesajin ne oldugunu hissedin. Ve kendi kendinize “ Ben üzgünüm”, Ben incindim”, “Kendimi çok yalniz hissediyorum” “Kendimi çok kizgin hissediyorum”, Kendimi çok üzülmüs hissediyorum” v.s. Içinizdeki hissin gerçekte bunlardan hangisi oldugunun farkina varin. Duygusal tepkiyi çagristiran duygulari hissetmeye çalisin. Örnegin Kizginsaniz ; elleriniz titreyebilir, solar pleksusunuz sikisabilir, yüzünüz kizarir. Gerçek hissi tamamiyle tespit ettiginizde 2.asamada bitmis olur. 3. asamada gelen hisleri hiç bastirmadan iyice içine girin. Bastirmayin, yok saymayin sadece kesfedin. Bu duygu ile kalin, o anda kalin. Duyguyu yargilamadan, herhangi bir sonuç çikarmadan sadece hissedin. Sonra ayni geçmis duygulari ne zaman hissettiginizi düsünün ve bunlarin dikkatinize gelmesi için izin verin, güvendesiniz, yapabilirsiniz.
Duygusal blokajlari bedeninizi fiziksel olarak iyice hissettiginizde son asama için hazirsiniz demektir. Simdi gelen duygulara bana dogru gelebilirsiniz, korku ve kisitlama ile karsilasmayacagini ve yargilamayacaginizi söyleyin. Duyguya “ sefkat” gösterin. Sevgi ile kucaklayin. Sefkatin Ingilizce anlami” compassion” kelimeyi açarsak “ come pass on” kelimelerini çagristirir. Bunun anlami ise “gel ve devam et”tir. Duygulara aynen böyle söyleyin. Gel, nel olursan gel, ben buradayim. ( Mevlana da böyle söylememis midir? “Gel Ne olursan Gel” )Bu teknik disaridaki dünyayi deneyimlediklerimiz aslinda içimizdeki duygusal durumdan kaynaklanmaktadir. Barisi hayatimiza almamiz, disarisi ile baglantimizin olmadigini anlatir. Sevgi ve sefkat kalbinize giden kapinin tekrar açilmasi için kullanacaginiz anahtardir.
Michael Brown

1 yorum:

  1. Inanılmaz bir yazı. Paylaştığınız için çok teşekkür ederim. İlaç gibi geldi derdime..

    YanıtlaSil

Küfür, hakaret içeren yorumlar yayınlanmayacaktır.
Teşekkürler..

Bumerang - Yazarkafe

Bumads

Mart 2007'nin "En iyi blog"u Seçilmişti blogum!Teşekkürler destekleyen herkese...