Hayatta her şey buna bağlı. Aile hayatında mutluluk, iş hayatında başarı, genel hayatta sağlık, güzel geçim, hoş bir diyalog hep buna bağlıdır. “Ya hayır söyle, yahut sus”. Bir insan yalnız bu hadisi öğrense, ve gerek aile hayatında, gerek meslek hayatında uygulayabilse velayet makamına kadar ulaşır.
Ağzımızdan çıkan her olumsuz söz bizi kıskıvrak bağlıyor. Ve etkisini hayatımız boyunca, öldükten sonra da, mezarımızda ve ikinci hayatımızda da devam ettiriyor. Onun için konuşurken son derece dikkatli olmalıyız. Eğer o anda söyleyecek bir güzel sözümüz yoksa lütfen susalım. Herkes konuşacak diye bir kanun yok. Hayırlı bir sözümüz varsa olumlu, güzel bir sözümüz varsa söyleyelim. Yoksa susalım. Hayatta bundan daha mühim bir şey bilmiyorum.
Sevgili yavrum, arkadaşların şunu yapar, bunu yapar bundan sana ne? Zaten bu toplum çevrenin etkisi altında kala kala bu kadar yozlaştı, geri kaldı. Artık bitsin bu elalem lafları. Biz kendi hayatımızı insanca, efendice, medenice yaşayalım. Biz başkalarına güzel örnek olalım.
Zaman zaman, çevremizdeki bazı kimselerden işitiyoruz. Evin beyi bağırarak “Hanım sana kaç kere söyledim, dünyada herkes adam olur, bu çocuk adam olmaz.” der.
Bu ne kadar yanlış, ne kadar kötü sonuçlar doğuracak bir tutumdur.
Hep, “Söylenen söz vücut bulur.” kelâmının unutulmasıdır asıl sebep. Evlâdımız için iyi olacak dersek, onlar iyi olurlar. Kötü olacak dersek, kötü olurlar.
Ne olur bugünkü insanlar da, dünküler gibi söz söyleme konusunda daha titiz, daha dikkâtli olsalar. Kazancımız öyle büyük olur ki..."
SABRİ TANDOĞAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Küfür, hakaret içeren yorumlar yayınlanmayacaktır.
Teşekkürler..