14 Kasım 2015 Cumartesi

Küçük Prens’ten 11 Hayat Dersi

BAKMAYA DEĞİL GÖRMEYE ÇALIŞ

fil-yutan-boa
Çöldeki pilot fil yutmuş bir boa yılanı çizdiğinde, etrafındaki büyükler bir şapka gördü. Büyüklerin yorumları cansız ve donuk, hayalgüçleri ise çoktan onları terk etmişti. Yetişkinler görmeyi ve hissetmeyi terk ettiği için pilot bu muhteşem kariyerinden vazgeçti.

GERÇEK DUYGULARINI SAKLAMAK DAHA ÖNEMLİ ŞEYLERE BEDEL OLABİLİR

gezegendeki-gul
Küçük prens beslediği ve baktığı gülüne yeni gezegenler keşfetmek istediğini ima ettiğinde, gülü ona ihtiyacı olmadığını ve kendi başına idare edebileceğini iddia etti. Küçük Prens, gülün saçma davranışlarının sebebinin incinmesi olduğunu farketmesine rağmen onu terk etti.

BAŞKALARINI DEĞİL KENDİNİ YARGILA

kendini-begenmis-kral
İlk uğradığı gezegende, tüm gezegen nüfusunu kaplayan ve kendini her şeyin hükümdarı sanan kralla tanıştı. Küçük Prens ne yaptığını tam olarak kavrayamasa da kral ona kendini yargılamanın başkalarını yargılamaktan çok daha zor ve çok daha önemli olduğunu öğretti.
Birey olmak kendini yargılamaktan geçiyor.

KİBİRLİ OLMA

palyaco-kucuk-prens
İkinci gezegende Küçük Prens’i kendini beğenmiş, zamanını başkalarının hayranlığını arayarak geçiren kibirli bir adam karşıladı.
Başkalarının hayranlığını kazanmak için yaşıyorsan kendin için asla yaşamayazsın. Ve sadece kendin için yaşıyorsan, kimse seni sevmez ve seninle ilgilenmez.

UNUTMAK İÇİN İÇMEK BERBAT VE ZAYIF BİR ÇABADIR

unutmak-icin-icmek
Unutmak için içen ayyaş adam utandı. Ayyaş utandı çünkü içiyordu. Küçük Prens, çiçek ekmek gibi çok daha heyecan verici şeyler yapmak varken gününü içerek geçiren adamı garipsedi.
Bizim için büyümek sonsuz bir kısır döngüdür ve büyümek her zaman kederlidir.

KENDİNİ ASLA FAZLA CİDDİYE ALMA

kendini-ciddiye-almak
Küçük Prens, kendini galaksideki tüm yıldızların sahibi olduğunu düşünen bir işadamı ile tanıştı. “Ben onları yönetiyorum. Onları tekrar tekrar sayıyorum. Bu zor bir iş, ve ben ciddi biriyim.” Ama bu ciddiyet onun monoton bir yaşamı olmasına sebep verdi, yalnız bir hayat, sahip olduğu yıldızların güzelliğini göremediği bir hayat.

EĞLENCEYİ UNUTMA

eglenceyi-unutma
Gün boyunca fenerin ışıklarını açıp kapatması için gelen emirleri görev bilinciyle uygulayan fenerci, Küçük Prens’in saygısını kazanmıştı. Gezegeninde her gün bir dakikaya denk geldiği için, o dinlenecek bir dakika bile bulamıyordu.
Kısacası ömür su gibi akıp geçiyor.

KEŞFETMEK İÇİN İÇGÜDÜLERİNİ TAKİP ET

cografyaci
Küçük Prens, uzak diyarları araştırmakla çok meşgul olduğu için kendi dünyasını keşfetmeyi reddeden bir coğrafyacıyla karşılaştığında öğreniyoruz ki keşfetmek istediğimiz yerleri araştırırken aslında hiçbir yere gitmemiş olma tuzağına düşmek çok çok kolay.

YABANCILARDAN ÖĞRENECEĞİN ÇOK ŞEY OLABİLİR

yabancilara-guven
Tilkiler genellikle hilebaz ve kötü olarak tasvir edilirdi oysa ki bu tilkinin ihtiyacı olan tek şey dostluk ve arkadaşlıktı. Küçük Prens tilki arkadaşından 3 önemli hayat dersi öğrendi.
“Bir tek kalp ile açıkça görürsün, önemli şeyler göze görünmez.”
“Gülünü önemli kılan, ona harcadığın zamandır.”
“Aldığın terbiye kadar sorumlu biri olursun.”

SEVDİKLERİNİZİN YERİNİ HİÇBİR ŞEY DOLDURAMAZ

benim-gulum
Küçük Prens, güzel güllerin bulunduğu bahçenin ortasında bile kendi gülünü düşünmekten vazgeçemiyor. Hiç biri kendi gülünün yerini tutmuyordu.
“..Güzelsiniz ama boşsunuz, diye ekledi. kimse sizin için canını vermez. Buradan geçen herhangi bir yolcu benim gülümün size benzediğini sansa bile, o tek başına topunuzdan önemlidir. çünkü üstünü fanusla örttüğüm odur, rüzgardan koruduğum odur, kelebek olsunlar diye bıraktığımız birkaç tanenin dışında bütün tırtılları uğruna öldürdüğüm odur. Yakınmasına, böbürlenmesine, hatta susmasına kulak verdiğim odur. Çünkü benim gülümdür o…”

BAZEN SEVDİKLERİNİZİN ÖZGÜRCE UÇMASINA İZİN VERMENİZ GEREKİR

sevdiklerini-ozgur-birak
Pilot Küçük Prensi tanıması ve sevmesine rağmen, onu Dünya’da tutmanın arkadaşını inciteceğini bilmekteydi. Küçük Prens ayrılmadan önce pilota şöyle dedi: “Yıldızlardan birinde ben yaşıyor olacağım… Ben gülüyor olacağım bir tanesinde.. Ve geceleyin gökyüzüne baktığında, bütün yıldızlar gülüyor gibi olacak…”
Bazen insanların gitmelerine izin vermeliyiz, çünkü onları tutmak, onları kapana, kafese koymak, tutsak etmek gibidir. Ve bu noktada onları salıvermek gerçek aşkın en doğru ispatı olacaktır…


Alıntı
Çisem Dağdelen- Listelist

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Küfür, hakaret içeren yorumlar yayınlanmayacaktır.
Teşekkürler..

Bumerang - Yazarkafe

Bumads

Mart 2007'nin "En iyi blog"u Seçilmişti blogum!Teşekkürler destekleyen herkese...